Elementlerin gölgesinde yaşamak: İnsani hallere dört elementin yansıması
Belki de bu yüzden hayatın içinde dört elementin izlerini arar olduk. Hatta çoğu zaman farkında olmadan bu elementlerle konuşur, sever, kızar, özler ya da sarılır olduk.
İnsan ilişkileri, işte tam da bu dört elementle birlikte anlam kazanır. Kimi zaman bir annenin çocuğuna duyduğu sabırla, kimi zaman bir dostun derinlikli dinleyişiyle ya da bir eşin sıcaklığıyla… Her biri ayrı bir elementin bize hediyesidir.
Toprak gibi bir dost düşünün. Güven verir, yanındayken kendinizi emniyette hissedersiniz. Sessizdir ama oradadır. Gölgesinde dinlenmek istersiniz. Ne zaman düşseniz, sizi sarsmadan kavrar. Tıpkı çocuklarını anlamaya çalışan bir annenin her sabah aynı sofrayı kurarken sergilediği istikrarlı sevgi gibi… Sabit, sabırlı, sarsılmaz bir bağlılıkla…
Su gibi bir sevgili düşünün. Duygularınıza nüfuz eder. Sizi anlamasa bile hislerinizi hisseder. Ağladığınızda yüreği sızlar. Konuşmadan da yanınızdadır. Gözyaşınızı içine akıtır. Empati ve sezgi onun dilidir. Su gibi insanlar hayatımıza temas ettiklerinde biz de su gibi akar,........
© Haberton
