İki Parisli İle İki Şeyh
“…Kimi insan gözüyle, kimi insan sözüyle, kimi insan da özüyle dokunur. Özüyle dokunanlar, Evliyaullahtır. Evliyaullahın dokunması vakasına yeryüzünde çok sayıda örnek vardır. Bunlardan bize yakın ve maruf olan iki adet vardır:
a-Necip Fazıl Kısakürek ile Şeyh Abdulhakim Arvasi Efendi’nin karşılaşması ve bu karşılaşma ile yeni bir hayatın başlaması
b- Nurettin Topçu ile Şeyh Abdülaziz Efendi'nin karşılaşması ve bu karşılaşma ile yeni bir hayatın başlaması...”
‘Bu Akl_ü Fikr İle Mevla Bulunmaz’
Malikü’l-Mülk olan Rabbimiz, insanı “hakikati bulsun, gerçek aşka ersin” diye yarattı. Ne var ki insanoğlu, ilk atamız Hz. Âdem’den beri bu deruni aşkı hep yanlış kapılarda aradı, arıyor; parada, şöhrette, makamda, maddi hırslarda… Oysa bu uzun ve yorucu yolculukta, en emin ve en kestirme yol, gönül ikliminin yolu olan tasavvuftur. Allah’ı ve O’nun aşkını arayanları, asırlardır bu yolun mürşitleri, bir kutup yıldızı misali hakikate yönlendirmiş; onlara İslam ahlakını ve erdemini kazandırmak için çabalamışlardır.
Peki, günümüz insanı, tarihin hiçbir döneminde olmadığı kadar maddi imkâna sahipken, niye bu kadar huzursuz, mutsuz ve endişeli? Yarınlara korkuyla bakmasının sebebi ne?
Bir Haneye Bir Çift Ayakkabı
Dün dinlediğim bir sohbet, tam da bu soruya cevap verir nitelikteydi. Sadettin Ökten Hoca’nın “Yıkıldığın Yerden Kaldıracak Güç Benim Sesimde” başlıklı o enfes sohbetinden bir sahne zihnimde yer etti. Hoca, birbirinden farklı dünyaların insanlarını bir araya getiren ve insanları dinginliğe erdiren o nadide iksirin........
© Habername
