Bu günah sahibini arıyor!..
O kanaatteyim ki bu yazıyı okuyanların çoğu aşağıda aktaracağım paylaşımda anlatılanlara benzer ifadelerle ya karşılaşmış, ya duymuş ya da aynı hissiyat içinde olmuştur.
Çünkü ben çok duyuyor, çok şahit oluyorum.
Aktaracağım paylaşım şu:
"Her sabah, sabah ezanıyla uyanıyorum. Cami evime çok yakın ve ezan sesi adeta evimin içinde okunuyor.
Öğretmen okulunda okurken Gökçeada’da çoğunlukla Rumlar oturduğu için sabahları sabah ezanı okunmadan ilçenin tek camisine cami cemaati olmak için giderdik. Genellikle üç ya da dört kişi olurduk… Aslında o saatlerde okuldan çıkışımız yasaktı. Ama yaptığımız iş “kutsal”a girdiği için herkes tarafından hoş görülürdü …
Hoca ezanı okumaya başladığı anda caminin kapısında olurduk genellikle. O Gökçeada sabahlarında her ezanı dinlediğimde içim titrer, kutsal bir görevi yerine getiriyor olmanın iç huzurunu yaşardım.
Uzun zamandır, çok uzun zamandır ne camiye gidiyor ne de namaz kılıyorum. Dinin bu kadar çok siyasileşip ayaklar altına alınması beni çok........© Habererk
