menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Yık_tı_lar… Devam Ediyorlar…

8 20
27.03.2025

Her yaşayan insanın bir geçişi olduğu gibi kentlerinde yaşanmışlıkları ve tarihi adımladıkları ayak izleri vardır. Hatıraları vardır tıpkı insan gibi.
Ve Her kentin kendine özgü yönü veya yüzü, tarihi geçmişi vardır.
Bazısının yaşayan kültürüdür tanınır, bazısı tarihi yapılarıyla veya geçmişiyle.
Kimi o kentte doğmuş veya oraya değer katmış insanlarla. Mimar Sinan’ın Ağırnas’da doğduğu gibi.
Kimi yetişen bitkileriyle, endemik veya yöresel, Taşköprü sarımsağı, TARSUS BEYAZI ÜZÜMÜ gibi.
Bazı yörelerde yetişten hayvanlarıyla Anakara Keçisi(o da yok oluyor ya tavşanı ile birlikte)Ankara’nın, ÇATAL BURUN KÖPEĞİ Tarsus’un.
Ve İçinden deniz geçen kentimiz İstanbul’un doğası. Diğer önemlerini anlatmakla bitiremeyiz.
Yani insanın lakabı gibi kentlerinde kendilerine mühürlenmiş değerleri vardır.
Ülkemin her kentinin kendine has paha biçilmez değerleri vardır.
Her kent bu değerlerin bir kısmını kendi adına tescil ettirir.
Ülkeler arasında sizin bizim savaşları oldukça sıkça yaşanır. Mesela Yunanlılarla oldukça sık yaşıyoruz. Baklavamıza, dönerimize, cacığımıza vs. uluslar arası belge almaya sahip çıkmaya çalıştılar.
Benim kentim TARSUS…
Öyle bir kentte doğmuşum ki Yaradan her şeyi cömertçe bahşetmiş.
Tarih desen dünyanın en eski yerleşim yerlerinden biri. Dinler açısından da oldukça bol veriye sahip. 500 m çap içinde bile binlere yıllık tarihi adımlayarak........

© Habererk