Bir zamanlar “vatanseverlik” deyince gözümüzde canlanan sahne netti: Ülkesini seven, halkı için çalışan, gerektiğinde cepheye koşan insanlar… Ancak günümüz dünyasında bu kavram, siyasetçilerin ağzında ucuz bir söyleme, suçluların sığınma kalkanına ve çıkarcıların kendini temize çekme aracına dönüşmüş durumda.

Bugün “vatanseverim” diyen birine bakıyorsunuz; yargı kayıtlarında adı vergi kaçakçılığıyla, ihaleye fesatla, mafya ilişkileriyle geçiyor. Yine aynı kişi televizyon ekranlarında ya da sosyal medyada mangalda kül bırakmıyor; “vatanı böldürtmeyiz”, “millet, bayrak, ezan” diyor ama sıra kamu borcuna, vergiye, askerlik görevine gelince görünmez oluyor.

Askerlikten Kaçanlar Başka Ülkeler İçin Savaşıyor

En ironik gerçeklerden biri de burada başlıyor. Eskiden insanlar kendi ülkelerinde zorunlu askerlikten kaçardı. Bugün ise dünyanın dört bir yanında insanlar maaş karşılığı başka ülkelerin savaşlarında cepheye sürülüyor.

Paralı askerlik artık sadece bir seçenek değil, küresel bir sektör haline geldi. Wagner (Rusya), Academi (eski Blackwater, ABD), Sadat (Türkiye’deki tartışmalı yapı) gibi özel askeri şirketler, devasa bütçelerle çalışıyor. Ukrayna’dan Suriye’ye, Libya’dan Sudan’a kadar pek çok cephede, “vatan” değil, maaş için savaşan insanlar var.

Bu........

© Habererk