Gerçek Baskının Görülmeyen Yüzü
Türkiye’de baskı ve sansür denildiğinde çoğu insanın aklına önce siyasetçiler, gazeteciler, aydınlar ve üniversiteler gelir. Elbette doğrudur; eleştirel düşünceye tahammül edilmeyen bir düzende bunlar ilk hedef olur. Ancak işin bir de görünmeyen, hatta çoğu zaman konuşulmak dahi istenmeyen bir boyutu vardır: Din ve din adamları üzerindeki baskı.
Bugün Diyanet kadrolarına bakın… On binlerce imam, vaiz, müftü devletin memuru olarak görev yapıyor. Peki bu insanlar “bağımsız” konuşabiliyor mu? Hayır. Çünkü vaazlarının içeriğini, hangi konularda........
© Habererk
