14 Mayıs ve Hizmet Siyaseti
Atatürk döneminde kıt kaynaklarla çok sayıda eser meydana getirildi. Binlerce kilometre demiryolu, okullar ve sanayi tesisleri yapıldı. Ülkenin sanayileşme siyasetini Atatürk’ün himayesinde Bayar yönetti. Bayar önce yatırımların çoğunu gerçekleştiren İş Bankasının genel müdürüydü. Sonra İktisat Bakanı ve Başbakan oldu. İnönü, genelde yatırımları muhtelif sebeplerle engelleyen, durduran bir rol üstlendi. İnönü cumhurbaşkanı olunca hizmet siyasetine ara verildi. Öyle ki, İnönü cumhurbaşkanıyken yüz metre demiryolu yapılmadı.
Çok partili hayata geçildikten sonra, İnönü, halkı rahatlatacak yasal düzenlemeler yaptı. Gönülden bağlı olduğu, ‘’asla taviz vermez’’ denilen jakoben laiklik anlayışından dahi taviz verdi. Türbelerin bir kısmının açılması, okullara din dersi koyulması, imam hatip okullarının ve İlahiyat Fakültesinin açılması ve dini yayınlara yayın hürriyeti getirilmesi bu kabilden icraatlardır.
Ne kadar ilginçtir ki, şartlar çok müsait olmasına karşın yatırım ve hizmet siyaseti takip edilmedi. Böyle bir planlama dahi yapılmadı. Şartlar müsaitti çünkü 1945- 1950 yılları arasında, yurtdışından yüklü tutarlarda mali yardım ve kredi alındı. Fakat elde edilen kaynaklar yatırıma yönlendirilmedi. İstense daha yüksek tutarlarda düşük faizli ve uzun vadeli kredi almak hatta mali yardım temin etmek bile mümkündü.
Hizmet siyaseti yeniden Bayar ve Menderes’le başladı. Yani 14 Mayıs, hizmet siyasetinin dolayısıyla milletle devletin yeniden bütünleşmeye başladığı tarihtir. Abdülhamit Han ve Atatürk’ten farklı olarak, DP devrinde muhalefet partileri vardı. CHP, hiçbir vakit müspet muhalefet yapmadı, eksikleri ortaya koymadı. Daha büyük ve iddialı projeler geliştirmedi. Sadece hizmetlerle, projeleri eleştirdi. Menderes’in yaptığı Vatan Caddesi, Edirne Asfaltı (bugünkü E-5),........
© Habererk
