menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Terörsüz Türkiye’ye evet, milli devlete suikasta hayır!

18 3
15.07.2025

Toplum aynı şeyleri dinlemekten bıktığı, reytingleri düştüğü için, Erdoğan’ın Kızılcahamam’da yapacağı konuşma ile ilgili merakları kışkırtan yayınlar yapıldı.

Amaç ‘ silah yakma” görüntülerinden bir zafer çıkarmaktı.

Erdoğan yıllardır konuştuğu şeyleri tekrar etti, Kürt, Türk ve Arap kardeşliğinden,

kullana kullana içini boşalttıkları ümmetin birliğinden bahsetti.

Kimse ile soy kökünden veya farkından dolayı düşman olmamız zaten beklenemez. Sn. Erdoğan ve Bahçeli ile de soy ortaklığımız yok. Erdoğan bir Gürcistan ziyaretinde “ben de Gürcüyüm “ demişti. Bahçeli’nin ise Soner Yalçın’“ Galat-ı Meşhur” isimli kitabında bazı atalarının Ermeni olduğunu iddia ediyor. Ama esas olan geçmiş değil, haldir. Gökalp’in ifadesiyle Türklük bir terbiye ve kültürdür. Bu terbiye ve kültürle yetişen Türk’tür. Etnik kökenler üzerinden yürümek bir toplumu paramparça etmektir.

Bir grubun etnikçiliği diğerlerinin de etnik duyarlılıklarını harekete geçirir.

PKK ve bileşenlerinin etnikçi söylemlerinde de öyle oldu, diğer etnik grupların etnik aidiyetlerini de harekete geçirdi. Birçok insan “ ben neyim” sorusunun cevabını aramaya başladı. İnsanlar birbirlerine milletdaş olarak bakarken birdenbire etnik referanslarla bakmaya başladılar.

DEM parti ve PKK çizgisi, bu amaca yönelik bir kabileleşme çağrısıdır. Bu çağrıya uymak ortada merkezi bir devlet ve bir üst kimlik bırakmamak demektir.

Hiç kimse, silah bırakıp legal alana dönmek isteyen bir örgüte “hayır teröre devam edin” demez, diyemez .

Bu ülkede terör her şekli ile elbette bitmelidir. Ancak bunun bedeli Apo’yu devletin kurucu önderi yapmak değildir.

Silah bırakma karşılığı PKK’ya terörle alamadığını masada vermek hiç değildir. Elli yıl sizi böleceğiz........

© Habererk