Öcalan için sansür istemek
Öcalan medyanın dilinden rahatsızmış, İmralı’ya haftalık tavafını yapıp dönen Pervin Buldan öyle diyor.
“Terörsüz Türkiye” için bebek katiline bebek katili demeyecekmişiz. Apo’yu tıpkı Erdoğan ile Bahçeli gibi ‘kurucu önder’ olarak tesmiye edecekmişiz.
Ama hayatının baharında toprağa düşen şehitlerimize de ‘ ceset’ denilmesine katlanacakmışız. Yani Türkçesi, Apo’yu yaptığı ihanetlerle anmak yasak ama şehitlerimizi değersizleştiren her ifade serbest olsun istiyorlar.
Bir tarafın, öteki tarafın sinir uçlarına dokunduğu kışkırtıcı bir dil ile barış olur mu?
Bilhassa Bahçeli’nin aşağıdan alan mahkûm dili bu çirkin üslubun benzini olmuştur.
Bir terör örgütünün silah bırakması için günün her vaktinde liderini parlatmanın, günahlarını örtmenin bu tip süreçlerde faydası olmaz. Yapılan her övgü karşı tarafın cüret ve cesaretini artırır. Talep çıtasını yükseltmesine neden olur.
Bir istiyorsa bin istemeye başlar. Daha önemlisi, bu tip övgülerin evlatlarını kaybeden ailelerin manevi dünyasında açacağı yara ve atide benzer tehditlerle karşılaşma durumunda sebep olacağı milli refleks kaybıdır. Haini ödüllendiren bir sistem vatan savunmasını sahipsiz bırakır, en büyük zararı ülkeye verir.
Bir örgüt, lideri şişirilerek etkisiz hale getirilmez, bu........





















Toi Staff
Gideon Levy
Tarik Cyril Amar
Stefano Lusa
Mort Laitner
Robert Sarner
Andrew Silow-Carroll
Constantin Von Hoffmeister
Ellen Ginsberg Simon
Mark Travers Ph.d