menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

İttihatçılardan “bugünlere” Türk Dış Politikası

18 0
16.04.2025

Tek büyük devlete eklemlendiğimiz kısa aralıklar hariç tutulursa 300 yıldan uzun süredir denge politikası takip ediyoruz. İttihatçıların iktidarı tam manasıyla ele geçirdikten sonra takip ettikleri dış politika Almanya’ya, İnönü’nün 1945-50 ve 1960-1964 arasında takip ettiği dış politika ABD’ye endekslidir. Darbeciler her zaman ABD’nin emrinde olmuşlardır. Arkalarında halk olmadığından ABD’yle pazarlık edecek güçleri yoktu.

Düşünün 27 Mayıs darbesini yapanlar, Beyaz Sarayın milliyetçi oldukları için emekli edilmesini istediği 5000’den fazla subayı, tazminatlarını Amerika’dan alarak tasfiye ettiler. ABD’ye direnen 14’leri sürgüne gönderdiler. 12 Martçıların ilk işleri ABD’nin Demirel’e yıllardır yaptıramadığı afyon ekimini yasaklamak ve SSCB ile yürütülen ağır sanayi hamlesini durdurmak oldu.

12 Eylül’ü yapanlar yani ABD’nin tarifiyle ‘’bizim çocuklar’’ Yunanistan’ın NATO’nun askeri kanadına dönmesine izin vererek bugün bile etkileri süren ve bizi zayıflatan bir gelişmenin müsebbibi oldular. Oysa Demirel’de Ecevit’te Amerika’nın yoğun baskılarına direnmişler, Türkiye ile Yunanistan aynı anda AB’ye tam üye yapıldığında vetoyu kaldıracaklarını deklere etmişlerdi.

Gazi, Batı ile SSCB arasında denge siyaseti yürüttü. İkinci Dünya Savaşının öncesinde ABD, İngiltere ve Fransa en güçlü batılı devletlerdi. 1930’larda Avrupa’da faşizmin güçlenmesini fırsata çeviren Atatürk, Hatay ve Montrö hamlelerini yaptı. İnönü’nün savaş sırasında takip ettiği, milleti devletle neredeyse düşmanlaştıran ekonomi politikası ne kadar başarısızsa, dış politika o kadar başarılıdır.

İkinci Dünya Savaşından sonra SSCB’nin Boğazlarda üs ve toprak talep etmesi Ankara’nın denge politikası konseptinden vaz geçmesine yol açtı. İstikamet ABD’nin patronajındaki Batıydı. Sovyetler dağılana kadar olan dönemde, özellikle siviller iktidardayken, ısrarla Batıya gevşek bağlarla bağlı denge politikası takip edildi.

SSCB yıkılınca önce AB’ye yöneldik. İstediğimiz neticeyi alamayınca ve Batının özellikle Orta Doğuda takip ettiği politikalar ulusal menfaatlerimizle çelişince, Batı ile Avrasya Blokları arasında denge........

© Habererk