menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Cumhuriyet ve Atatürk

8 0
28.10.2025

Cumhuriyet…

Sadece bir yönetim biçimi değil, bir milletin küllerinden yeniden doğuşunun adıdır.

Bir ulusun esarete, yobazlığa, cehalete ve sömürüye karşı ayağa kalkışıdır.

Cumhuriyet; “Kimsesizlerin kimsesi”dir, çünkü bu topraklarda bir adam çıktı ve “Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir” dedi.

O adamın adı Mustafa Kemal Atatürk’tü.

Bir savaşın ortasında bile aklında sadece zafer yoktu, bir gelecek vardı. Kadınların özgür olduğu, çocukların okula gidebildiği, yoksulun başını dik tutabildiği, kimsenin kimseye kul olmadığı bir gelecek…

O gelecek “Cumhuriyet” adını aldı.

Bugün Cumhuriyet 102 yaşında…

Ama soralım kendimize: Biz Atatürk’ün bıraktığı emanete layık mıyız?

Kadınları eve kapatıp, çocukları cemaat yurtlarına mahkûm ederken hangi yüzle “Cumhuriyet nesliyiz” diyebiliyoruz?

Bilimi susturup, biatı yücelten bir zihniyetle hangi vicdan “Atatürk’ün yolundayız” diyebilir?

Cumhuriyet, “fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür” nesiller için kuruldu.

Ama bugün fikir suskun, vicdan korkak, irfan susturulmuş durumda.

Atatürk’ün “Yurtta sulh, cihanda sulh” sözünün yerini öfke, kin ve kutuplaşma aldı.

Cumhuriyet’in temelinde eşitlik ve adalet vardı; şimdi ayrıcalık ve kayırma hüküm sürüyor.

Etrafımıza bir bakın…

Okullarımızda bilimin yerini hurafe almış, gençlerin........

© Habererk