Zamanlaması manidar “baş açma” eylemleri!
Normalde…
İlk milli “uçak bombası” fabrikasını kuran ve 500 ila1000 kiloluk uçak bombaları üreterek; Polonya, Mısır hatta Yunanistan gibi ülkelerden sipariş alır hale gelen Şakir Zümre’yi, “sobacı” olmaya icbar eden CHP’li büyükleri gibi…
Doğrudan “Savunma Sanayi”ndeki yatırımları hedef alamadığı için “Sinop Test Merkezi'ni taşıyın füze seslerinden balıklar ürküyor” şeklinde akıllara durgunluk veren bir açıklama yaparak, Roketsan’ın ürettiği milli füzeleri hedef alan CHP lideri Özgür Özel’i yerden yere vurmak istiyordum ama…
Son günlerde devreye alınan başka bir “psikolojik harekâtı” ele almayı uygun gördüm.
O halde başlayalım…
Bilindiği üzere;
Peygamber Efendimiz, ilk savaşını Kaynuka Yahudilerine karşı ilan etti.
Gerekçesi ise başörtüsüydü.
Hicretin ikinci yılında, Medine'de, Yahudi bir kuyumcunun dükkânına giden Müslüman bir kadının başörtüsü, kuyumcu ve arkadaşları tarafından zorla başından alınmak istenmişti.
O sırada dükkânda bulunan bir mümin, Yahudi kuyumcunun üzerine atılarak, onu oracıkta gebertmişti.
Yahudiler de o cesur Müslüman’ı şehit ettiler.
Hz. Muhammed (s.a.s) ise meseleyi duyar duymaz Kaynuka Yahudileri’ne savaş açtı ve onların kalesini kuşattı. Kuşatmaya 15 gün dayanabilen Yahudiler sununda teslim oldular ve bir daha geri dönmemek üzere Medine'den sürüldüler.
Benzer bir hadise, asırlar sonra topraklarımızda yaşandı.
Takvimler 31 Ekim 1919’u işaret ediyordu.
Günlerden Cuma’ydı ve vakit akşamüzeriydi.
Bir gün önce Maraş’ı işgal eden Fransız askerleri, Uzunoluk Caddesi'nde üçer-dörder kişilik gruplar halinde şehri çarşı-pazar dolaşıyorlar, Müslümanlara hakaretler edip onlara sataşıyorlardı.
Derken!
Fransızların gözüne caddeden geçen birkaç tesettürlü hanım ilişti.
Zafer sarhoşu bu arsız Fransızlardan biri kadınlara yaklaşarak;
“Burası artık sizin değildir. Fransız memleketinde peçe, çarşafla........© Haber7
