Yön bulma yetenekleri ve dayanıklılıkları ile bilinen “Posta güvercinleri”, teknolojinin gelişmediği dönemlerde güvenilir bir haberleşme aracıydı.

Tarih boyunca iletişimde önemli bir rol oynayan bu hayvanlar “mesaj taşımak” maksadıyla ilk kez Mısır'da, firavunlar tarafından kullanıldı.

Antik Yunan'da ise Olimpiyat Oyunları'nın kazananlarını duyurmak için güvercinler gönderilirdi.

Posta güvercinlerini ilk kez askeri haberleşmede kullananlar ise Romalılardı. Roma İmparatorluğu, lejyonlar arasında bilgi aktarımını bu kuşlar sayesinde sağlıyordu.

Daha sonra kaleler ve şehirlerarası haberleşmede de bu sevimli hayvanlar kullanıldı.

1191 yılında, III. Haçlı ordularının Akka kuşatması sırasında Selahaddin Eyyubi’nin imdadına koşan güvercinler, Osmanlı’nın da vazgeçilmezlerindendi.

Evliya Çelebi, Bursa’dan bırakılan posta güvercinlerinin hiç vakit kaybetmeden İstanbul’a vardıklarını belirtmişti.

Hatta Diyarbakır’ın Osmanlı topraklarına katılması böyle bir güvercinin ulaştırdığı haber sonucu oldu.

Şah İsmail’in orduları Diyarbakır kalesini kuşattığında...

Açlık ve kıtlık sonucu teslim olma noktasına gelen kale halkı, yardım için İstanbul’dan yola çıkan Bıyıklı Mehmet Paşa komutasında büyük bir ordunun haberini güvercinlerden almıştı.

Bunun üzerine direniş devam etmiş ve ordunun ulaşmasının ardından 10 Eylül 1515’de Diyarbakır, Osmanlı toprağı olmuştu.

Posta güvercinleri, telefon ve telgrafın sınırlı olduğu Birinci ve İkinci Dünya Savaşı’nda da cephelerden karargâhlara kritik bilgiler taşımak için yoğun şekilde kullanıldı.

“Cher Ami” adlı bir güvercin, I. Dünya Savaşı'nda göğsünden aldığı yaraya rağmen taşıdığı mesajla 77. Tümen’e ait 194 askerin hayatını kurtardığı için ABD ordusu tarafından kahraman ilan........

© Haber7