menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Öğretmenim, canım benim

28 30
tuesday

Yeni eğitim sezonu başladı.

Mini mini birler okullu oldu, diğerleri de bir hafta sonra okul yollarında.

Öğrencilerimize, öğretmenlerimize, velilerimize, cümle memleket evlâdına hayırlı uğurlu olsun.

Eğitime dair yazılarımızı, konuşmalarımızı, sosyal medya paylaşımlarımızı yakından tâkip eden bir öğretmenimizden mesaj gelmiş.

Diyor ki:

“Eğer herhangi bir lisede öğretmen olup gençlerdeki ahlâki çürümeyi görseydiniz az gülüp çok ağlardınız!”

Bu güzel sosyal medya mesajına aynı yerden karşılık verdim:

“Öğretmenim;

Bu çürümede bizim gibi sizin de payınız var!”

Ben böyle düşünüyorum ama gelen mesajlara bakılırsa öğretmenlerimizin çoğu aynı görüşte değil:

“Öğretmenin eli kolu, veli, yönetim, medya, öğrenci taşkınlığı ve toplumsal önyargılar yüzünden bağlanmış durumda.

Herkesin çocuğu prens, prenses.

Kimse bizi öğrencimizle baş başa bırakmıyor.

Siz gelin de bir liseye neler yaşıyoruz, görün!”

Haklılar mı?

Haklılar ama bu durum sorumluluğun müşterek olduğu gerçeğini değiştirmiyor.

Mesela…

Bunca eğitim yazısı kaleme alıyoruz, bunca konuşuyoruz, okullardaki dertleri gündeme getiriyoruz…

Şu “12 yıl mecburi eğitim” ve “her genç ille de üniversiteye gitmeli” uygulamalarına karşı çıkıyoruz…

Kaç öğretmen sosyal medya üzerinden bize yardımcı oluyor?

Bu konuların gündemde daha fazla yer bulması için destek veriyor?

Sevgili öğretmenlerim;

Neler yaşadığınızı, neler çektiğinizi biliyorum.

Sizin kadar olmasa bile birçok gazetecinin bildiğinden bin kat fazla biliyorum.

Sizler, yönetimlerle veliler arasında sıkıştırılmış eğitim neferlerisiniz!

Ne yönetimler var yanınızda, ne de veliler…

Özellikle liselerde öğrencilerin büyük bir bölümü, bizim öğretmenlerimize gösterdiğimiz saygının onda birini göstermiyor size.

Ne yazık ki evlerde de durum bu; şimdiki anne........

© Haber7