menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Zafer Gazze'nindir!..

18 1
02.08.2025

Takvimler, 1979’u gösterdiğinde dünyada iki süper güç vardı; Amerika Birleşik Devletleri ve Sovyetler Birliği. Biri Kara Kapitalizmi, diğeri Kızıl Komünizmi temsil ediyordu…

1945’te II. Dünya Harbi, bitmiş fakat bu defa da ‘’Soğuk Savaş’’ denen bir dönem başlamıştı. Süper güçler, Soğuk Savaş’ın iki kutup başıydı. İkisi de yayılmacı siyaset güdüyordu:

1917’de Rus Çarlığı’nı yıkarak yerine SSCB adıyla ikame olan kızıl imparatorluk, Asya’da Çin hududundan Avrupa’da Baltık Denizi’ne kadar uzanıyordu. Türkistan’ı, Kafkaslarla Balkanların hepsini haritasına katmıştı. İnsafsız bir demir yumruktu. Türkistan’daki hürriyet kıpırdanışlarını şiddetle bastırdığı gibi 1956 Macar ve 1968 Çekoslovakya işgallerinde de zulmetti…

Türkiye’den de Kars, Ardahan ve Boğazları isteye geliyordu. Türkiye, yine tehdit altındaydı Üye olmak için NATO’ya müracaat etti. Bir şart öne sürüldü. Askerimiz, Kore’ye giderek komünistlere karşı NATO güçleri yanında çarpışacaktı. Nitekim öyle oldu. 1950’de Kore’ye asker gönderdik. 1.200 kadar şehid verdik. Kayıp ve gazilerimiz oldu. Bedel ödeyerek NATO’ya girebildik. Bir başka ifadeyle Sovyet tehdidi olmasaydı NATO müttefiki olmayacaktık.

45 senelik Soğuk Savaş döneminde diğer süper güç ABD idi. Bu ünvan, II. Dünya Harbi’ne kadar İngiltere Krallığı’na aitti. İngiltere, 19. asrın ortasında Babür İmparatorluğunu, 20. asrın ilk çeyreğinde Osmanlı İmparatorluğunu yıkıp kendi adamlarını işbaşına getirdi. Ardından da Filistin topraklarını gasbederek Yahudileri buraya yerleştirip İsrail’i kurdu. Kendisi krallığını, meşruti rejimini muhafaza ederken Harb-ı Umumiyle diğer imparatorluklar da ortadan kalkmıştı. Londra, vazifesini yapmıştı. Şimdi vekâleti Washington’a veriyordu…

Sovyetler, Hafız Esad eliyle........

© Haber7