menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Şaibeli Kurultay davası veya CHP nereye?

19 6
30.06.2025

Siyasi partiler demokrasinin hayat taşıyan damarlarıdır. O nedenle bir partinin iç işleyişine dair ortaya çıkan şaibe iddiaları, o partiyi olduğu kadar demokrasinin sağlığını da etkiler.

Türkiye’nin köklü siyasi partilerinden biri olan Cumhuriyet Halk Partisi’nin devamı olduğunu iddia eden CHP’nin, 38. Olağan Kurultayı’na ilişkin iddiaların yargıya taşınması, siyasetin sıcak gündemlerinden biri olmaya devam ediyor.

İddiaların bizzat parti mensupları tarafından ortaya konması, davaların partililer tarafından açılması, tartışmalara önceki Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun da dahil edilmesi, “mutlak butlan” beklentileri meselenin ciddiyetini artıran bir unsur.

İddiaların odağında, kurultayın görevden uzaklaştırılan ve tutuklanan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ve ekibi tarafından, Özgür Özel lehine sonuçlanması için “çıkar ilişkileri üzerinden şekillendirildiği” iddiası var. Ama tartışmalar ilginç bir yolda ilerliyor, ilerletiliyor…

Bu mesele yolsuzluk ve yozlaşma özlü parti içi kavga değilmiş de sanki iktidar ve muhalefet ilişkisi içinde ülke için sorumluluk üstlenecekleri ulvi bir görevin engellenmesi için yapılan bir hükümet komplosu imiş gibi sunulması ise bir başka garabet…

Bir siyasi partinin kendi iç seçim sürecinin meşruiyeti, delegelerin iradelerinin serbestçe tecelli etmesine dayanır.

Oysa delege listelerinin hazırlanmasından salon düzenine, seçime katılacak delegelere yönelik baskılardan çıkar vaadine kadar pek çok başlıkta usulsüzlük iddiaları ile davalar açılmış durumda.

Elbette tüm bu iddiaların gerçekliğini ortaya koyacak olan mekanizma yargıdır. Ancak Türkiye’nin ana muhalefet partisinin kongresinin böylesi iddialarla anılması dahi, kurumsal itibarını ve siyasal meşruiyetini zedeler. Ancak tartışmanın çekildiği boyut tabanını ve seçmenini daha da rencide eder…

Bu........

© Haber7