menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Kurban’da İslamî STK’ların Durumunu Hatırlamak

13 2
07.06.2025

Kurban Bayramı’na yakın bir zaman diliminde Antalya’ya baba dostlarının davetine icap ettim, iyi ki de ettim elhamdülillah. Akdeniz Dayanışma Platformu’nun 20 yılı aşan birlikteliklerinin 31 Mayıs’taki yıllık kampında İslamî STK’ların geleceğini konuştuk. Meseleyi şöyle özetledim:

İslamî hassasiyete sahip olduğunu düşünen / iddia eden / söyleyen STK’ların gidişatı ile ilgili üç husus var: i) İlgi alanlarındaki değişim, ii) STK yöneticilerinin usulleri ve iii) STK’ların ilişki biçimleri.

Öncelikle, İslamî STK’ların ilgilendikleri alanlar var ve ilgi alanlarındaki değişimi yakalamak gerekiyor.

İslamî STK’ların güçlü olduğu ama daha da güçlenmesi gereken alanlar var. Bu noktada, muhtaçlık özelinde sosyal / insanî yardım çalışmaları gayet ileri seviyede görünüyor. Afet durumlarında, savaş/iç çatışma bölgelerinde veya (Gazze gibi) işgal altındaki beldelerde İslamî STK’lar hayr içinde hayr yapıyorlar, elhamdülillah. Kurban Bayramı özelindeki Türkiye ve yurt dışındaki çalışmalar da buraya dahil.

Ancak “daha iyisi için” i) muhtaçların tespitinde standartlaşma, ii) yardım alanlara yeterli derecede destekler verilebilmesi ve iii) mükerrer yardımların yani istismarların önüne geçilmesi hususunda daha dikkatli olunmalı.

İslamî STK’ların ilgi alanları içinde olmasına rağmen yeterince karşılık görmeyen daha doğrusu ihmal edilen alanlar da var, maalesef!

Yaşlılar, İslamî STK’ların yeterince gündemine girmiş görünmüyor. Halbuki Türkiye’nin nüfusunun % 10,6’sı 65 yaş ve üstü. 2080’lerde % 25’leri geçeceği öngörülüyor; belki daha fazlası da olabilir. Üstüne üstlük, Türkiye’de halihazırda 2 milyona doğru hızla ilerleyen “yalnız yaşlılar” var. Böyle bir zeminde, devletin ihtiyaçları karşılaması da bir yere kadar olabiliyor.

Bu nedenle İslamî STK’ların yaşlıların bakımı, rehabilitasyonu, eğitimi, geçimi ve barınması gibi hususlarla meseleyi ciddiyetle gündemlerine almaları farzın farzı. Aksi halde, yaşlıların duasından mahrum kalmak hatta tersine ahlarını almak, bir toplumun geleceği için hiç de iyi neticeler vermez!

İslamî STK’lar için nispeten benzer ihmalkâr durum, kalpleri hassas engelliler alanı için de geçerli. Evet; devlet, son 23 yıldır engellilerin bakımı ve rehabilitasyonu, eğitimi, istihdamı, erişebilirliği ve sosyal yardımları konusunda çok önemli adımlar atmış durumda. Ama tamamlayıcı bir aktör olarak İslamî STK’ların engellilere dokunması ve devleti de beslemesi elzem.

Bağımlılık da son dönemlerin en kritik meselelerinden. Öyle ki İslamî STK’ların bünyesinde önemli bir uzmanlık alanı olarak talep görüyor. Birçok İslamî STK, bağımlılık konusundaki ihtiyaçlara cevap vermek istiyor ama bağımlılık alanı yeterince ilgi görmediği için devamı gelmiyor. Bu alan, ihmal edilemez!

Güçlenmesi ve ihmal edilmemesi gereken alanlar yanında bakış açısının gözden geçirilmesi gereken alanlar da var: Gençler ve

© Haber7