Yıkılasın İsrail!..
Kendi ülkesini bile ateşe atmaktan çekinmeyen bir psikopatla karşı karşıyayız.
İsrail başbakanı Netanyahu’dan söz ediyorum.
Bütünüyle kandan, ölümden, zulümden ve insaniyet düşmanlığından besleniyor.
Hayatla olan yegâne bağı, toplu katliam ve soykırım yapmak.
Böylesine sadist, böylesine vahşi böylesine canavar, hülasa tarihte benzeri nadir görülen bir insanımsı…
Bu azılı katil, bölgeyi topyekûn savaşa sokmakta kararlı adeta…
Bundan 5 gün önce yani İsrail’in İran’a saldırısına saatler kala İsrail parlamentosunda bir oylama yapıldı.
Oylamanın konusu, muhalefet partilerinin meclisin feshi için verdiği yasa tasarısıydı.
Netanyahu hükumetinin düşmesi ve meclisin topyekûn feshi işten bile değildi lakin son anda yapılan pazarlıklar sonuç verdi ve 4 kişinin karar değiştirmesi ile meclisin feshi reddedildi.
Bu ve buna benzer teşebbüsler öteden beri var.
Bir kez daha direkten dönen Netanyahu, İran’la savaş başlatarak bu sorunu ertelemeye çalışıyor ve doğrusunu isterseniz bunu başarıyor da…
İşte İran’a saldırı bu hengâmede vuku buldu.
Sabahın erken saatlerinde, İran’daki füze rampaları ve savunma sistemleri, MOSSAD ajanların kontrolündeki kamikaze SİHA’lar ile imha edildi.
İran içerisinden gerçekleştirilen bu saldırı, mezkûr saldırı ile sınırlı değildi kuşkusuz.
İran’ın hava kuvvetleri komutanı ve üst düzey kurmayları da içerideki ajanların sağladığı istihbarat vesilesiyle öldürülmüştü.
Bu, İran için ciddi bir yıkımdı ve zaten o günün akşamına kadar kendilerine gelemediler.
İran açısından panik halinin hüküm sürdüğü bu süreçte de hava saldırısı başlatarak yıkımın boyutunu büyüttüler.
İran toparlanıp karşı saldırıya geçinceye kadar olan olmuştu aslında.
İsrail, Amerika’ya saldırı ile ilgili haber vermişti ama bu, izin almaktan ziyade bir ‘bilgilendirme’ idi.
Emrivaki de diyebileceğimiz bu bilgilendirmenin amacı, İran’ın muhtemel karşı saldırında Amerika’nın desteğini yanında görmekti.
Nitekim öyle de oldu ve Amerika, savaş gemilerini bölgeye doğru yönlendirdiğini açıkladı.
Gerek Amerika ve gerekse başta Almanya ve İngiltere olmak üzere tüm batı ülkeleri açıkça deklare etmeseler bile İsrail’e destek çıkmakta gecikmediler.
İran’ın misilleme yapmaya bile takatinin olmadığı saatlerde şu gerçek bütünüyle tebeyyün etmişti.
MOSSAD en mahrem noktalara kadar sızmış ve saldırının en can alıcı kısmı İran topraklarında vuku bulmuştu. Bu da sadece dış güvenlik değil, iç güvelik olgusunun kevgire döndüğü anlamına geliyordu ki, meselenin en........
© Haber7
