menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Türk/Amerikan ilişkilerinde pozitif ivme arayışları

26 1
29.03.2025

Kısa süre önce üst düzey bir Türk yetkiliden Türk/Amerikan ilişkilerine dair şöyle bir tespit cümlesi işitmiştim:

“Türk/Amerikan ilişkileri 2000’li yılların ortalarına kadar ‘Ya hep/Ya hiç’ formatında ilerledi. ABD’nin çerçevesini çizdiği bir ilişki biçimiydi bu. Biz istiyoruz ki, bu ilişki biçimini ‘Ya hep/Ya hiç’ çizgisinden kurtaralım.”

Bu sözlerden de anlaşılacağı üzere Ankara ABD ile “Göz hizasında” bir ilişki biçimi istiyor.

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın dış politika yaklaşımının önemli bir parçasını temsil ediyor bu cümle aynı zamanda.

Kasım seçimlerini kazandıktan sonra 20 Ocak’ta Beyaz Saray görevine başlayan Donald Trump’ın ikinci döneminde Türk/Amerikan ilişkilerinin karakteri nasıl olacak sorusu yavaş yavaş cevabını bulmaya başladı.

TRUMP ERDOĞAN’A OLAN SEMPATİSİNİ DİLLENDİRMEYE DEVAM EDİYOR

Erdoğan ve Trump arasında Mart ortasında gerçekleşen telefon görüşmesine dair, o görüşmenin içeriğinden haberdar olan iki ayrı isimden “iyi geçti” cümlesini işittim.

Trump, o görüşmede Erdoğan’a yine övgü dolu cümlelerle hitap etmiş.

Suriye ile alakalı konular konuşulurken, 8 Aralık’taki devrim sonrası yaptığı açıklamalarda kullandığı cümleleri kurmuş, diplomatik çerçevede değil de ‘avami’ bir üslupla konuşup, “İyi oldu değil mi, 2 bin senedir bunu istiyordunuz” türü ifadeler kullanmış.

Birkaç gün önce Türkiye için görevlendirdiği yeni büyükelçi ile konuşurken de (Diğer büyükelçilerin de bulunduğu ortamda) “İyi ülke, lideri de iyi” şeklinde yine güzel ifadelerle andı Türkiye’yi ve Erdoğan’ı.

Trump’ın 20 Ocak’tan bu yana ülkelerden ülkeler beğenip oralara fincancı katırları gibi bodoslama daldığı düşünüldüğünde, Türkiye ile alakalı ve ülkeyi........

© Haber7