menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Öğrenmek ya da öğrenmemek... İşte bütün mesele bu!

9 0
03.04.2025

“Videodan öğrenme çabası” aslında her şeyi kurye ile ayağına getirten günümüz insan profilinin basit bir sonucudur. Köfte yemek için lokantaya gitmeyen bireyler, bilgi almak için de okula (kitaba, öğretmene) gitmiyor!

***

Öğrenmenin günümüz dünyasında olmak, öğrenmemenin ise bireyleri hatta ülkeleri bilim/medeniyet savaşının en alt basamaklarında bıraktığı bir çağdayız… O halde olmak ya da olmamak ile öğrenmek ya da öğrenmemek arasındaki ince çizgi nedir?

Öğrenme konusunda bireysel olarak yapılacaklar ile kurumsal olarak yapılacaklar nelerdir?

Öğrenmeden, öğrenememeye; beyinden hafızaya; ödevden sınavlara; öğrenciden, öğretmene ve aileye doğru yol aldığımız keyifli bir söyleşi için öğrenme ve beyin alanının duayen isimlerinden, benim de eğitim ve medya dünyasından 23 yıllık yol arkadaşım, değerli hocam; eğitimci, araştırmacı ve yazar Süleyman Beledioğlu diğer adıyla öğrencilerin Bonus Hoca’sı ile öğrenmeyi, öğrenememeyi ve nihayetinde bu alanda öğrencilerin ve ailelerin yaptıklarını ve yapamadıklarını ele alacağımız harika bir söyleşi için bir araya geldik.

Değerli Hocam, son 30 yıldan beri sahada aktif olarak rol oynayan, yüzbinlerce öğrenci ve veli ile yüz yüze görüşüp seminerler, eğitimler veren, aynı zamanda tv programlarınız ile de milyonlarca öğrenci, öğretmen ve aileye ulaşan bir isimsiniz. Bu vesileyle yoğun programınız arasında haber7.com okuyucularına zaman ayırdığınız için öncelikle teşekkür ediyor ve hemen söyleşimize başlamak istiyorum.

***

Size göre öğrenmenin tanımı nedir?

Öğrenmeye dair yaklaşımlarda kullanılan en basit ve yaygın tanımlama; “bilgiyi her durumda kullanma ve ondan yararlanabilme becerisidir.”

Bilginin “bilinç”e dönüştürülmesi anlamını da taşıyan bu bakış, bir bilgiyi etrafındaki bütün diğer bilgilerle ilişkilerini ve zıtlıklarını görebilmeyi de kapsar.

Eğer öğrenilmiş olan bir bilgiden hiç bilinmeyen yeni bilgilere ulaşabiliyorsak, işte o zaman o bilgiyi tam öğrenmişiz demektir.

Ülkemizdeki LGS ve YKS gibi stresi yüksek yoğun rekabetli sınavlar açısından bakarsak öğrenmenin en evrensel tanımı; “Eğer bir bilgiyi stresli ve zaman sınırlı bir sınavda sizden istenilen sürede hatırlayıp o bilgiyi kullanıp soruyu çözebiliyorsanız, siz o bilgiyi öğrenmişsiniz demektir. Aksi durum öğrenmediğinizin ispatıdır.”

Son olarak şu bilinmeli ki, öğrenme dinamik bir süreçtir ve bir bilgiyi öğrenmek süreklilik arz eder.

Öğrenemeyen öğrenci var mıdır? Bir adım daha ileri gidersek öğretemeyen öğretmen var mıdır?

Eğitim psikolojisi alanında yapılan çalışmalar şu kuralı sıklıkla ve ısrarla tekrar eder;

“Öğrenemeyen öğrenci yoktur, öğretemediğimiz, öğretmeyi bilmediğimiz öğrenci vardır.”

Bu görüşü destekleyen ve belki de aynı kapıya çıkan diğer ve tamamlayıcı görüş ise;

“Bir öğrenci bütün çalışma ve gayretlerine rağmen öğrenemiyorsa, sorun öğrencide değil çalışma yöntemlerindedir.”

Öğretmenin öğretemiyor........

© Haber7