menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Uçaktaki soru-cevap faslının ‘aslı astarı nedir’ bir de benden dinlemez misiniz

33 1
29.09.2025

Yine aynı terane…

Yine aynı tezvirat…

Yine aynı yafta…

Neyi mi kastediyorum?

Elbette, çok ama çok başarılı geçen Amerika ziyaretinin kamuoyundaki olumlu yansımasını kırmak amacıyla başlatılan eş zamanlı karalama kampanyasını.

"Karalama kampanyası” diyorum zira tam da aynı anda hem trol hesaplar, hem geçmişini unutan gazeteci zevat eliyle gündemi bambaşka bir noktaya çekme hesabı yapıldı.

Troller sosyal medyada Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Trump arasında canlı yayında yaşanan görüşmenin bir cümlesini cımbızlayıp yalan bir kurgu üzerinde tepindi.

Aynı kesimler Amerika’da Erdoğan’ı takip eden gazetecilere ağıza alınmadık küfür ve hakaretlerle saldırdı.

Bunlar olurken, bir gazeteci de “Erdoğan’ın uçağındaki basın toplantısının soruları gazetecilerin eline İletişim Başkanlığı tarafından tutuşturuldu” yalanı ortaya attı.

Baştan söyleyeyim.

Bu eş zamanlı iki kampanyanın amacı Erdoğan ve Türkiye’nin Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’ndaki yoğun çabaları neticesinde dünya gündemine oturan Gazze’deki İsrail soykırımını perdelemedir.

İkinci olarak Erdoğan ve ekibinin Washington’da en üst düzey devlet protokolüyle karşılanıp, uzun zamandır gergin olan Türkiye-Amerika ilişkilerinde yeni bir dönemin başlangıcının yaşanmasından duyulan rahatsızlıktır.

***

Trollerin bize ve geziye katılan gazeteci arkadaşlara yönelik yalan, iftira ve hakaret dolu paylaşımlarını bir tarafa bırakıyorum. Ama, kime hizmet ettiklerini bir yere not ederek…

Sizlerden, antidemokratik uygulamaların yaşandığı 28 Şubat’ın aktif gazetecilerinden biri olan Faruk Bildirici’nin “Mal bulmuş mağribi gibi” yaptığı paylaşımda iddia ettiği meseleyi bir de benden dinlemenizi rica ediyorum.

***

2009 yılından bu yana Sayın Erdoğan’ın hem Başbakan hem Cumhurbaşkanı olarak çıktığı yurt dışı seyahatlerini takip eden gazeteciler arasındayım.

Yıllarca çıktığımız seyahatlerde, öncelikle bir kez daha belirteyim, otel, yeme, içme, ulaşım gibi tüm masraflar kurumlarımız tarafından; yani bizler tarafından karşılanıyor.

İkinci olarak, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a dönüş yolunda ya da gidilen ülkede yapılan basın toplantısında istediğimiz soruyu soruyoruz, cevabını alıyoruz.

***

Size isterseniz biraz daha detay vereyim.

Gidilen ülkede, yapılan temaslardan sonra dönüş yoluna geçmeden veya dönüş yolunda basın toplantısı yapılıyor. Koordinasyonu İletişim Başkanlığı yapıyor. Soruların tamamı biz gazeteciler tarafından hazırlanıyor.

Örneğin Kıbrıs meselesiyle ilgili bir soru sormak isteyen arkadaşımız ile Doğu Akdeniz meselesini sormak isteyen arkadaşımızın sorusu birleştiriliyor. Ve iki arkadaştan biri o soruyu soruyor.

Böylece sorular mükerrer olmuyor. Daha fazla soru sorma imkanı doğuyor.

Dün Ahmet Hakan’ın yazdığı gibi İletişim Başkanlığı bu süreçte akışı belirliyor. Yani soruların sıralaması konusunda inisiyatif kullanıyor.

Yoksa soruların içeriği konusunda bir telkin ya da emrivaki ile karşılaşmadığımı buradan........

© Haber7