Asıl istiklal mücadelesi milletin değerlerine yabancılaşmayı marifet sayanlarla olmalı
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın önce Cumartesi sonra Pazar günü yaptığı konuşmaların içeriğine dair eleştirileri anlayabilen beri gelsin.
***
Erdoğan’ın, PKK’lı 30 teröristin silah bırakma eylemini “dün de kalan” ve bir “başlangıç” kabul eden ilk konuşması hala kendilerini “yerleşik düzenin sahibi” görenler tarafından eleştiri yağmuruna tutuldu.
***
Bugün artık yepyeni bir tarih sayfasının başladığı gündür” dediği konuşmasından söz ediyorum.
“Oturup konuşacağız. Rube ru. Yüz yüze. Gönül gönüle. Meselemiz neyse konuşacağız” dediği konuşmadan.
“Türkler, Kürtler ve Araplar ittifak ettiğinde medeniyet kurdular, itilafa düştüklerinde Moğol istilasına, Haçlı istilasına uğradılar” dediği konuşmadan…
“Kudüs İttifakı”ndan; “ümmet” dediği konuşmadan söz ediyorum.
Terör duvarlarının yıkıldığında “kardeşlerin buluşacağı yeni zeminden” söz ettiği konuşmadan bahsediyorum.
“Bugün bayrakları asma günüdür” dediği ve İstiklal Marşımızın son dörtlüğünü okuyarak…
"Dalgalan sen de şafaklar gibi ey şanlı hilâl;
Olsun artık dökülen kanlarımın hepsi helâl.
Ebediyen sana yok, ırkıma yok izmihlâl:
Hakkıdır, hür yaşamış bayrağımın hürriyet;
Hakkıdır, Hakk’a tapan milletimin istiklâl!”
“İstiklal mücadelesi”nde yeni bir aşamaya gelindiğini anlattığı konuşmadan söz ediyorum.
Erdoğan bize PKK’nın silah bırakma sürecinin…
Yani “Terörsüz Türkiye” sürecinin “Terörsüz........© Haber7
