menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Cezayir’in 1517’de Türkiye’ye bağlanması Barbaros’un Beylerbeyliğe atanması (15 Mayıs 1519)

8 0
17.05.2025

Cezayir’de gözü olan hristiyan devletleri burayı ele geçirmek için fırsat kolluyorlardı. Bunların en heveslisi Cenevizli Amiral Andrea Doria idi. 1512 yılında bulduğu ilk fırsatta geldi liman şehri Cicelli’yi işgâl etti. Barbaros Kardeşler Tunus’taki karargâhları Cerbe’den durumu an be an takip ediyorlardı. Nitekim çok geçmeden Kabîliye Prensi Ahmed İbn-i Kaadi’nin de yardımıyla 1513’te Ispanyolları kovarak Cicelli’ye yerleştiler.

Cicelli halkı Oruç Reis’i Sûltân ilân etti. Böylece Barbaroslar’ın Kuzey Afrika’da kuracakları devletin temelleri atılmış oldu. Bu arada Yavuz Sultan Selim’in himayesine girmek amacıyla Muhiddin Reis’i 1515’te değerli hediyelerle İstanbul’a gönderdiler. Yavuz’un da desteğini sağlayan Barbaroslar 1516 da önce Bicâye’yi ardından Cezayir şehrini ve onun az batısındaki Şerşel’i (Césarée) ele geçirdiler. Cicelli Sûltân’ı olan Oruç Reis aynı zamanda Cezayir Sûltân’ı da ilân edildi.

Ancak Oruç Reis ana üssü Anadolu’dan çok uzaklaştığının da farkındaydı. Dolayısıyla insan ve harp malzemesi ikmâli için yeni bir kaynağa ihtiyacı vardı. O kaynak İspanya’daki Endülüslüler olabilirdi.

Zâten kardeşi Hızır Reis (Barbaros Hayreddin) 70 bin Endülüs’lü Arab’ı İspanyol’ların zûlmünden kaçırarak Cezayir’e taşımıştı. Taşımaya da devam ediyordu. Bunlar tarım ve ticaret konularında iyi oldukları kadar, velinimetlerinin yanında gönüllü olarak yer almaya hazırdılar. Çünkü kendilerini 800 yıllık vatanlarından kovan, çoluğunu çocuğunu ateşe atarak yakan İspanyollardan nefret ediyorlardı.

Oruç, düzenini kurduktan sonra resmen Cezâyir Hükümdârı olmuştu. Adına sikke kesildiği gibi hutbe de okunuyordu. Bu arada Yavuz Sûltân Selim’in Mısır’a yaptığı seferle, hem Halifeliği hem de Bingazi’ye kadar olan bölgeleri Osmanlı topraklarına katması ilişkilerin gelişmesini kaçınılmaz kılmıştı.

Barbaros Kardeşler bu fırsatı kaçırmadı. Hacı Hüseyin Reis’i, hâlen Kahire’de bulunan Yavuz’a (Yavuz Ridâniye Zaferinden sonra 7 ay, 23 gün Kahire’de kalmıştı) elçi gönderdiler. Hacı Hüseyin Reis 4 gemi ile önce İskenderiye’ye geldi. Yanında, 4 tanesi İspanya’nın en gözde kaptanları olmak üzere 44 önemli esir ve çok değerli hediyelerle huzura çıktı. Ancak Yavuz Sultan Selim Hân’a en güzel hediye olarak Barbaros Kardeşlerden aldığı emir gereği Cezayir’i sundu.

Yavuz çok etkilenmişti. Tahta geçtiği günleri hatırladı. Barbaros Kardeşlerden İshak Reis beraberinde Kurtoğlu Muslihiddin Reis’le ziyaretine geldiklerinde onlara Anadolu’da Levent yazma iznini vermiş, sonra da iki harp gemisi ve çeşitli hediyeleri Barbaros Kardeşlere teslim etmesi için Kemal Reis’in yiğeni Pîri Reis’e teslim etmişti. (Asker yazma izni çok önemlidir. Çünkü bu hak yalnızca devlete aittir başka kimse böyle bir şey yapamaz, yapmaya cesaret dâhi edemezdi.)

Şimdi de Hacı Hüseyin Reis’in bizzat istediği yardım talebini karşılıksız bırakmayacağı konusunda söz verdi ve Hacı Hüseyin Reis’le sancak, donatılmış at ve ferman gönderdi. Barbaros Hızır Hayrettin Reis hediyeler için düzenlediği merâsimde ferman ve sancağı üç kere öperek teslim aldı.

Sonra, vekâlet ettiği Tlemsen’e giden Ağabeyi Oruç adına Cezayir Şehrinde o günden itibaren Cezayir topraklarının İslâm Halifesi Sûltân Selim Hân’a ait olduğunu bütün halka ilân etti. Halk da böylece Osmanlı-Türk Devletinin tebâsı olduklarını öğrenmiş oldu.

Fakat Oruç Reis 10 Ekim 1518’de Fas sınırındaki Tilemsen’in doğusunda Rio Saloda Nehri kıyısında kalan 40 Levent’iyle dişe diş mücâdele ederken İspanyol Birliğinin komutanı Alferez Garcia de Tineo tarafından feci şekilde şehit edildi. Bu durum duyulur duyulmaz Cezayir’deki bir avuç Türk 46 yaşındaki Barbaros Hızır Hayrettin Reis’in etrafında kenetlenerek intikam yemini etmişler ve Oruç ve İshak Reislerin kanlarıyla sulanan bu toprakları vatan yapma kararı almışlardı. Gerçekten de Baba Oruç’un şehâdeti 300 yıl sürecek Cezayir hâkimiyetinin de yolunu açmıştı.

Baba Oruç’un şehâdet haberi 1519’un ilk günlerinde İstanbul’a ulaşmış, Mısır Seferi’nden dönen ve o sıra Edirne’de bulunan Yavuz’un Edirne’deki sarayının duvarlarında yankılanmıştı. Bütün ülke bu kahraman denizci için gözyaşı........

© Haber7