menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Üstadın ve yadigârı Emine annemizin orucu

20 1
12.03.2025

Bazı güzel insanlar orucu da, haccı da, namazı da, zikri de, nasihati da öylesine yakıştırıyorlar ki kendilerine; dünya ötesinden, dünyaya onlar için özel sipariş verilmiş, libaslar biçilmiş, dikilmiş, giyinmişler. Gözlerinizi onlardan alamıyorsunuz.

Namaz bir başka yakışıyor.

Hac bir başka yakışıyor.

Sohbet bir başka yakışıyor.

Oruç ise bambaşka yakışıyor.

Yani ibadet, bu insanlar üzerinde adeta bir manevi ziynet gibi, nurla yıkanmış bir Cennet elbisesi gibi duruyor.

Alınlarına baktığınızda secde parıltılarını, muhabbetlerine katıldığınızda tavaf lezzetini, yüzlerine baktığınızda oruç aydınlığını görebilirsiniz.

Sayıları az da olsa çevrenizde rastlayabileceğiniz bu insanlar, yürürken bizim asil ve kutlu medeniyetimizin Kur'an’la boyanmış asaletini de birlikte taşırlar üzerlerinde.

Uzunca boyunu, 90 küsur yıllık çileli hayat, omuzlarından bir parça öne doğru eğmiş olsa da, Emine Anne bu asaleti taşıyanlardandır.

Epey zamandan beri tanıyorum onu.

Kuzuluk’un bir köyünde dünyaya gelmiş, on beş yaşlarında evlenmiş, Akyazı'dan İstanbul Yeni Sahra’ya taşınmışlar, evin yakınlarında küçük bir arsa almışlar.

“O sırada orada bizden başka beş tane daha ev vardı, oralar, her taraf ağaçlıktı." diyor, Emine Anne.

Arsayı aldıkları kişiye borçlarını yavaş yavaş öderlerken eşi vefat etmiş.

Bu arada büyük oğlu Hasan da askere gitmiş.

Daha 35 yaşlarında iken üç çocukla, bir yığın borçla kalakalmış tek başına Emine Hanım.

Okuması, yazması yok.

Çocuklar ekmek istiyor.

Arsa sahibi borcunu istiyor.

Bir hayır sahibi aracı olmuş, Erenköy'de temiz, mütedeyyin ve beş çocuklu bir ailenin yanında evin hanımına yardımcı olarak çalışmasını önermiş.

Kabul etmiş Emine Hanım ve gidip aile ile tanışmış, anlaşmışlar, çalışmaya başlamış.

Çocukların hepsinin adlarını hala hatırlıyor ve tek tek sayıyor: "Mehmet, Ömer, Osman, Ayşe ve Zeynep.”

“İkisi yaşıyor ama üçü rahmetli oldu.” diyor ve devam ediyor komşumuz Emine Anne, o ilk tanıştığımız günlerin, yıllar önceki bir ilkyaz akşamüstü.

“Ev sahibimiz çok iyi bir insandı, yatsın nurlansın, Eyüp Sultan Mezarlığı’nda meftundur, rahmetli........

© Haber7