Yangının seyri
Orman yangınları yeşil vatanla birlikte yürekleri de yakıyor.
Yangını tespit ve ilk müdahale süresi açısından dünyanın sayılı ülkeleri arasına yükselmiş olması avantaj olsa da alev alan, kurtarılamayan her ağaç, her dal yürek sızısı oluşturuyor..
Geçmişten bugüne depremler gibi yangınlar da hep bu coğrafyanın ana gündemi olagelmiştir.
Fakat evvela Türkiye’nin son 23 yılda şu kapasiteye eriştiğini bilmek ve hafızalara nakşetmek gerekiyor:
-Yangına ilk müdahale süresi ortalama 40 dakikadan, 11 dakikaya indi..
-Havadan su atma kapasitesi 73 tondan, 438 tona yükseldi..
-Arazöz ve su ikmal aracı 637’den 1.786’ya yükseltildi..
-Yangınlar için gölet ve havuz oluşturma tekniği hiç yoktu, şimdi 4 bin 796 adet var..
-776 gözetleme kulesiyle, 14 İHA’yla, 27 uçakla, 105 helikoterle, 25 bin uzman personelle, 132 bin gönüllüyle, 6 bin kara aracıyla, 2 bin 742 ilk müdahale aracıyla yangınları söndürmek için seferber olunuyor..
Bu altyapı Avrupa’nın gelişmiş hiçbir ülkesinde yok.
Bütün bunlara rağmen son yangınlarla oluşan seferberlik havasını bozmaya namzet nice bühtanlar duyduk..
Envanterdeki uçağın zirai ilaçlama gayesiyle tasarlandığı için yangın söndürmede yetersiz kaldığı söylendi..
-“Yangına bir tane bile helikopterin müdahale etmediği” söylendi..
-“Beton mikseriyle yangın söndüren ilk ülke olduğumuz” söylendi..
-“Yangın bölgesinde maden bulunduğu” söylendi..
Muhalefet kılığına girip siyasetçisiyle, medyasıyla, aydınıyla yine millete karamsarlık,........
© Haber7
