menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Trump’tan BBC’ye 1 milyar dolarlık savaş ilanı

9 0
12.11.2025

Geçmişten beri basınla yaşadığı gerilimler bitmek bilmeyen ABD Başkanı Donald Trump, yeni bir medya kavgasıyla yeniden sahnede. Bu defa hedefinde, İngiltere’nin köklü yayın devi BBC yer aldı.

Sebep ise, BBC’nin geçen yıl hazırladığı Panorama programında yayınlanan belgeselinde Trump’ın 6 Ocak kongre baskını öncesi yaptığı konuşmalardan üç ayrı bölümü birleştirerek hatalı bir kurguyla isyanı kışkırttığı izlenimi oluşturulması.

Sağ eğilimli The Telegraph gazetesinin, BBC’nin iç yazışmalarına dayandırdığı haberiyle patlak veren krizin ardından BBC Genel Müdürü Tim Davie ve Haber Direktörü Deborah Turness görevlerinden ayrıldı.

BBC Yönetim Kurulu Başkanı Samir Shah, belgeseldeki iki ayrı konuşmanın kesilip bağlamından koparılması nedeniyle hata yaptıklarını kabul ederek, “BBC olarak bu değerlendirme hatası nedeniyle özür dilemek isteriz.” dedi.

Fakat Trump’ın öfkesi dinmedi. Avukatı aracılığıyla BBC’ye mektup göndererek tam bir düzeltme, özür ve “uygun tazminat” talep etti.

BBC’ye cuma gününe kadar süre veren Trump, aksi halde Florida’da 1 milyar dolarlık dava açacağını belirtti.

Medyayla Popülerleşen Trump’ın Basınla Bitmeyen Kavgası

Dünya gündemine taşınan bu olay, aslında Trump’ın uzun zamandır sürdürdüğü “basınla kavga” stratejisinin son halkası niteliğinde.

Trump, NBC ekranlarında 14 sezon boyunca yayınlanan “The Apprentice” (Çırak) programı ile hem servet hem de marka değeri inşa etmişti. Ancak ironik biçimde, onu popülerliğin zirvesine taşıyan medya düzeni zaman içinde onun en sert hedefi haline geldi.

Siyasete girmeden önce basınla sert polemikler yaşamaya başlayan Trump, 2016’da göreve gelir gelmez ABD’nin en ünlü medya organlarını “yalan haber çetesi” olarak damgaladı.

CNN, The New York Times ve The Washington Post gibi köklü gazeteleri “fake news” diyerek hedef gösterdi; miting meydanlarında “Basın, Amerikan halkının düşmanıdır” sözünü defalarca yineledi. Bu cümle, basın özgürlüğü ve köklü demokratik geleneğiyle övünen Amerika’da yeni bir dönemin şifresi gibiydi.

Gazeteciler artık toplum adına görev yapan kişiler değil, aksine halk için tehdit kaynağıydı. Beyaz Saray, basına sürekli erişim kartı kurallarında değişikliğe giderek bazı gazetecilerin akreditasyonlarını yeniden değerlendirmeye aldı.

Trump’ın ilk döneminde, 2018 yılında bir basın toplantısında yaşanan tartışma sırasında elindeki mikrofonu almaya çalışan görevliye dokunduğu gerekçesiyle CNN Beyaz Saray muhabiri Jim Acosta’nın giriş kartı askıya alındı.

Acosta’yı “kaba ve korkunç bir insan” olmakla suçlayan Trump, “CNN, seninle çalışıyor olmaktan utanç duymalı” dedi. Beyaz Saray, soruları kontrol etmek, haber akışını şekillendirmek ve “istenmeyen” muhabirleri dışarıda bırakmak için yeni kurallar getirdi.

Sansürün Pentagon Versiyonu

Trump’ın basınla yaşadığı çatışmalar, adeta siyasi........

© Haber7