menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Soykırıma karşı yükselen küresel vicdan

10 11
04.10.2025

Yelkenleri umutla dolu, bayraklarında insanlık yazan Küresel Sumud Konvoyu; Gazze yolunda soykırımcı İsrail’in haydut saldırısına uğradı.

Sadece insani yardım taşıyan, barışı ve insan yaşamının kutsallığını savunan konvoy, dünyanın gözü önünde, Beyaz Saray’da barış şovu yapılırken, insani bir eylem için yol alırken hedef alındı.

Soykırımcı İsrail’in uluslararası hukuku ve insanlık değerlerinin ayaklar altına alan bu korsanlığı pervasız saldırganlığının boyutlarını bir kez daha tüm dünyaya gösterdi.
Saldırı basit bir “engelleme” değil; sivillere, uluslararası insani dayanışmaya ve evrensel değerlere yönelik küstahça bir meydan okumadır.

Sumud filosu ilaç, bebek maması ve insani yardım malzemelerinin yanı sıra insanlık onurunu ve umudunu da taşıyordu.

Böylesine anlamlı bir çaba için yol alan vicdan gemilerine denizde haydutça müdahale, aktivistlerin alıkonulması ve Aşdot limana çekilmesi gibi uygulamalar; deniz hukukuna meydan okumaktır.

Ama dalga dalga büyüyen bu insani mücadele yeni başlamadı ve haydutça baskınlarla, zalimce engellemelerle de durmayacak.

Rachel Corrie’den Küresel Sumud Konvoyuna Devan Eden Vicdan Yolculuğu
Bu vicdan konvoyu, yıllardır süren denizde ve karada Filistin’e insani yardım ulaştırma çabalarının, insanlık mücadelesinin en yeni ve güçlü halkasıydı.

2000’lerin başından itibaren aktivistler, insan hakları savunucuları ve sivil toplum kuruluşları İsrail’in hukuksuz engellerini aşmak için hayatları pahasına pek çok girişimde bulundu.

Rachel Corrie, Refah’ta Filistinlilerin hukuksuzca gasp edilen evlerini korumaya çalışırken zırhlı dozerin altında kalarak hayatını kaybetti.

Onun hafızalara kazınan onurlu mücadelesi bugün bu filoya ilham veriyor.

2008’de başlayan insani yardım filoları, 2010’da yola çıkan Gazze Özgürlük filosu içinde yer alan Mavi Marmara gemisindeki 10 Türk vatandaşının yaşamını yitirmesine rağmen durmadı.

Ardından bu insanlık rotasını 2016 yılında Marianne gemisi takip etti. İsrail’in elektro şok tabancalarıyla baskını da bu gönüllüler ordusunu yolundan döndüremedi.

2016’da kadın aktivistleri taşıyan Gazze’ye Kadın Gemisi, 2018’de ise Adil Gelecek Filosu hep Gazze’ye ulaşamadan İsrail tarafından haydutça engellendi.

2025’te içinde İsveçli çevre aktivisti Greta Thunberg’in de bulunduğu Madleen’te İsrail saldırısına uğradı; çok sayıda gönüllü sınır dışı edildi.

Bu sefer Temmuz ayında Handala gemisi yola çıktı. Ama o da aynı şekilde durduruldu ve aynı şekilde sınır dışına maruz kaldı.

Ve 44 ülkeden 43 geminin ve 467 cesur yürekli kahramanların katıldığı Küresel Sumud Konvoyu, karşılaşılan engeller ne kadar büyük olursa olsun vicdanın her baskıya rağmen nasıl dimdik ayakta durduğunu gösterdi.

Her müdahale ve engel, filonun kararlılığını kırmak yerine daha da büyüten bir motivasyon kaynağı oldu.

Son yıllarda insani konvoylar, lojistik planlama, hukuk danışmanlığı, kriz iletişimi ve barışçı eylem eğitimleriyle daha profesyonel bir yapıya dönüştü.

Yaşananlar, Sumud Konvoyuna katılan gönüllülerin denizcilikten güvenliğe, uluslararası hukuktan medya stratejilerine geniş eğitimlerle çok başarılı bir hazırlık süreci geçirdiklerini gösteriyor.

Bu evrim, Sumud Filosu’nun operasyonel başarısında belirleyici rol oynadı.

Artık Sumud hareketi, öncekilerden aldığı güçle daha geniş bir toplumsal tabana ulaşmış, onlarca gemi, birçok........

© Haber7