menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

“Silahlara Veda” demişken

16 12
thursday

Ülkemizin içine saplandığı şiddet kâbusu 15 Ağustos 1984’te başladı. Siirt’in Eruh ve Hakkâri’nin Şemdinli ilçelerinde PKK’nın gerçekleştirdiği ilk eylemlerin üzerinden tam 41 yıl geçti. Çözüm Süreci, Barış Süreci, İç Cepheyi Tahkim Etme ve Terörsüz Türkiye derken nihayet meseleyi bitirme hususunda en umutlu olduğumuz günlere ulaştık. Devlet Bahçeli’nin ciddi bir siyasi risk üstlenerek inisiyatif alması, Öcalan’ın örgütü feshetme çağrısı yapması ve en önemlisi de Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın meseleye kardeşlik çerçevesinde sahip çıkması beklenen gelişmelerin yaşanmasını sağladı. Sembolik bir başlangıç olarak PKK’nın Süleymaniye’de düzenlenen bir törenle silahlarını yakması, yüreği birlik ve beraberlikle çarpan her insanın arzu ettiği ikonik bir görüntü oldu.

Başka ülkelerde benzer şekildeki silah bırakmalar, silahları gömme, eritme veya silahların üzerinden silindir ile geçme şeklinde olmuştu. En azından literatüre geçen silah bırakma örnekleri bu şekildeydi. Silahların yakılarak bırakılması galiba ilk defa olan bir şey. Silah bırakma ne şekilde olursa olsun, burada asıl önemli olan “silahlara veda” ediliyor olması.

Silahlara veda kavramı aslında Nobel ödüllü Amerikalı yazar Ernest Hemingway’in dünyada en çok okunan savaş karşıtı romanının adıdır. Hemingway, bu romanında savaşın, ne olursa olsun kan ve gözyaşı getirdiğini çarpıcı örneklerle ortaya koyar. Bu vesileyle, idrak etmekte olduğumuz silahlara veda sürecinin zamanlamasına da uygun olarak romanın savaş karşıtı içeriğine değinmekte fayda var.

Hemingway ve Silahlara Veda

Ernest Hemingway’in Silahlara Veda romanı, yazarın savaşa ve şiddete karşı duruşunu başarıyla ortaya koyduğu bir baş yapıt. Bu başarısı, onun savaşa bizzat tanık olması ile doğrudan ilgilidir. Hemingway, radikal bir savaş karşıtı olmadan önce savaşın gerçek yüzünü cephede kendi gözleriyle görmüştü. I. Dünya Savaşı’na katılmak için Amerikan ordusuna başvuran Hemingway, sol gözündeki aksaklıktan ötürü orduya kabul edilmez. Reddedilince şansını Kızılhaç için dener ve ambulans şoförü olarak müttefik İtalya cephesine gönderilir. 8 Temmuz 1918 gecesi, askerlere çikolata ve sigara dağıtırken Avusturya havan mermisiyle........

© Haber Vakti