menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

İyi kurguyu ararken kurgulanmak

16 0
tuesday

Yusuf Kaplan’ın kurduğu ve yönettiği Medeniyet Tasavvuru Okulu’nda (MTO) 2024-2025 Güz Dönemi derslerinden biri olarak Gazâlî’nin Dünyası Dünyanın Gazâlisi başlığı altında yaptığımız sohbette, sözümüz ara ara sanat ve edebiyat konusuna da uğradı.

Nitekim geçtiğimiz hafta MTO’nun kıymetli öğrencilerine Gazâlî’nin (rahimehullah) Şiî/Batınî gruplara karşı verdiği mücadeleyi anlatırken kendimi -mealen- şunları söylerken buluverdim:

“Eğer bizim zamanımızda da müceddit vasfıyla bir Gazâlî zuhur edecek olursa, sanırım onun en büyük mücadelelerinden biri edebiyatçılara karşı olacaktır. Onun zamanında İslam zihniyeti felsefeciler eliyle tahrip ediliyordu. Günümüzde ise felsefeciler geriye çekilmiş onların yerini sanatçılar ve edebiyatçılar almıştır. Zira Batı’nın edebiyat ve sinema yoluyla kazandığı kanonik üstünlükte, iyi kurguyu ararken, aynı zamanda zihinlerimiz de onlar tarafından kurgulanmaktadır. Bunu Müslüman edebiyatçıların -kendilerini Batı konuna beğendirme mazeretine de yaslanarak-, sol-Kemalistlerce yürütülen sekülerleşmeye, verdikleri destekten anlamamamız mümkündür.”

MTO’nun kıymetli öğrencilerinden biri, bu yorumuma “Ne yani, şimdi ben büyülü gerçekçi bir öykü yazsam kurgulanmış mı oluyorum?” diyerek tepki verdi.

Bu soruda büyülü gerçeklik iyi kurgu arayışına, öyküleme eylemi ise içsel yani anlatmanın kaçınılmazlığı nedeniyle doğal bir yönelişe denk düştüğünden, yerli olmayan büyülü gerçekçilik teriminden önce sekülerleşme ile gerçek ve gerçekçiliğin ne olduğuna ve........

© Haber Vakti


Get it on Google Play