Dini yaşamaktan devlet mi, birey mi sorumlu?
Geçtiğimiz haftaki “Devletin Öncelikleri, Müslümanın Ölçüsü” başlıklı yazımıza çok sayıda yorum geldi. Kimi destek verdi, kimi eleştirdi, kimi de “devlet mi sorumlu, birey mi?” sorusunu gündeme getirdi. İşte bugün o soruya hep birlikte cevap arayalım...
Değerli Dostlarım,
Son günlerde bazı dostlarla yaptığımız sohbetlerde hep aynı soru dönüyor:
“Bu toplum neden değişti? Dindar nesil neden zayıflıyor?”
Kimi devleti suçluyor, kimi sistemi, kimi de zamanı...
Ama ben diyorum ki: Asıl mesele devletin değil, bireyin sorumluluğu meselesidir!
Bir dönem başörtüsü için üniversite kapılarında ağlayan, gözaltılarda sabreden, kampüs kapılarında “Ya aç ya git” denilerek aşağılanan o yiğit kızlarımız vardı.
Devlet o gün yasak koymuştu ama imanla direnen bir gençlik vardı.
Bugünse devlet yasağı kaldırdı, kapıları açtı, özgürlük getirdi...
Peki ne oldu da aynı muhafazakâr çevrelerin çocukları bugün kendi istekleriyle başlarını açıyor?
Demek ki mesele kanunla bitmiyormuş.
Yıllarca Avrupa’da papazların kıydığı nikahlara gıpta ettik. “Adamlar din adamıyla nikah kıyıyor, bizde neden olmuyor?” diye yakındık.
Cami kürsülerinde, sohbetlerde, televizyonlarda hep aynı serzeniş vardı:
“Bizim ülkemizde neden müftü nikah kıyamıyor?”
O gün devletten beklentimiz vardı, haklıydık.
Peki şimdi ne oldu?
Artık müftülerin nikah kıyması serbest, hiçbir engel yok.
Ama maalesef aynı Müslüman aileler, aynı muhafazakâr çevreler, bugün çocuklarının nikahına müftüyü davet etmiyor.
Ne acıdır ki, dün “neden kıyamıyor?” diyenler, bugün “neden çağıralım?” diyor!
Demek ki mesele yetki değilmiş; niyet meselesiymiş.
Devlet imkânı verdi, ama bizler şuurumuzu kaybettik!
Faizsiz bankacılık sistemi kuruldu, katılım finans kurumları açıldı,........





















Toi Staff
Penny S. Tee
Gideon Levy
Sabine Sterk
Mark Travers Ph.d
Gilles Touboul
John Nosta
Daniel Orenstein