Mankurt 4.0
Küresel yeni dünya düzeni, masa tenisi müsabakası kıvamında seyrettiğimiz üçüncü dünya savaşı hay huyu içinde dimağlarımızı çınlatmaya devam ediyor. Düşük frekans aralığında hapsedilen idrakler üzerinden yuvarlanıp gidiyor dünya... Kutupların eriyişine eşlik eden bir psikoloji... Soğuk savaş yıllarından kopup gelen fakat dijital makyaj ile modifiye edilerek örülmüş bir ağda insanlık...
Farklılıkları sıfırlayan bir cereyan maruz kaldığımız. Aynılaştırmanın; duygusuz, köksüz ve yüksüz versiyonu olarak da tanımlamak mümkün bu fırtınayı... Paganik ritüellerden, ezoterik illüzyonlardan ve tabiki teknolojik afallatmalardan ilham alan bir erozyon! Toprağı ve topraktan yaratılmış insanı hiçe sayan bir anlayışın çıktısı Mankurt4.0.
Sürülmüş tarla metaforundan çok ötede... Gönüllü bir zorakilik ikliminde, mutasyona uğratılmış fikri zeminde eller yukarı hali hakim. Ekranına esir düşen nevzuhur sanal süvarilerin hikayesi bir bakıma... İçi geçmiş bir tazelik kandığımız! Hey! İleri fırlatılırken geriye düşen! Zamanın bükülmez olduğunu kim söyledi? Ruhunda helezonik sondajlar açan bu cereyana sükut, ikrarın ilanı mı? Hayır hayır! İdrak by-pass olunca güdülebilir cevaplar... Dönüşü........
© Haber Vakti
visit website