İslami çizgiden yangınlara nasıl bakmalıyız
Yangın, soyut akılla kavranılamayacak kadar büyük ve çok yönlü bir konu. Yangına Müslümanca nasıl bakılacağına ilişki bilgi de yok denilebilecek kadar az. Biz bu konudaki çalışmamızı sunuyoruz.
YANGINLARA MÜSLÜMANCA NASIL BAKMALIYIZ?
Müslüman olaylar karşısında aklını kullanır. Ortak akla yönelir. Aklın yeterli olmadığı yerde akıl gibi bilgi kaynağı olan İslam Vahyi’ne yani Allah’ın Kitabı Kur’ân’a ve onun açıklaması olan Nebevî Sünnet’e baş vurur. Biz de böyle yapalım, yangın olayına Müslümanca bakmaya çalışalım.
DENEMEYE UĞRATILACAĞIZ
Yüce Rabbimiz bizleri yeryüzünde kulluk denemesine uğratacağını bildirmektedir. Okuyalım:
“Her can mutlaka ölümü tadacaktır. Allah yolunda olmasa da, mutlaka ölecektir. Biz sizi, yeteneklerinizi açığa çıkarmak ve olgunluk mertebelerinde yücelmenizi sağlamak üzere bazen hastalık, fakirlik, deprem gibi kötülük olarak bildiğiniz şeylerle ve bazen de sıhhat, zenginlik, güç, başarı gibi iyilik olarak bildiğiniz şeylerle sınayarak imtihan ediyoruz. Bu dünyada kısacık bir hayat yaşayacak ve sonunda, yaptıklarınızın karşılığını görmek üzere Bize döneceksiniz.” (Enbiya 35. Ayrıca bak. Bakara 155)
KULLUK DENEMESİNDE HATALARIMIZ OLMAYABİLİR
Uğratıldığımız denemelerden biri de yangındır, yangın ile uğratıldığımız mal ve can kaybıdır.
Maruz kaldığımız denemelerde bizim doğrudan hatamız olmayabilir. Misallendirelim:
Sağlığını önemseyip hataya düşmeksizin gerekli önlemleri alan nice insanların kısa olarak nitelenebilecek bir sürede ağır bir hastalığa yakalandıklarını ve yaşanan aylarca tedavi çilesinden sonra beklenmedik bir şekilde can verdiklerini biliyoruz.
Yaşamımızın büyük ölçüde kendilerine bağlı olduğu bazı yakınlarımızın bir hataları olmaksızın trafik kazası veya kaza kurşunuyla aramızdan ayrıldıklarına ve bizleri manen yetim bıraktıklarına da tanığız.
HATALARIMIZDAN KAYNAKLANAN DENEMELER DE VARDIR
Rabbimizin bizi uğrattığı denemelerden bir kısmı da kendi hatalarımızdan kaynaklanmaktadır. Peygamberimizin komuta ettiği Uhud savaşında mağlup olan sahabiler, mağlubiyeti hayret ve dehşetle karşılayıp bu da nerden çıktı dediklerinde Rabbimiz de kendilerinden kaynaklandığını Kur’ân’da şöylece açıklamıştır:
“Bedir Savaşı’nda düşmanlarınıza iki katını tattırdığınız bir musibet Uhud’da sizin başınıza geldi diye, kendi kusurunuzu görmezlikten gelerek, “Madem bizler doğru yoldayız, o hâlde kâfirler karşısında bu yenilgi neden başımıza geldi?” diyorsunuz, öyle mi?
Ey Muhammed, bunu soranlara de ki:
“Bu yenilgi, sizin kendi hata ve eksikliğinizdendir. Peygamber’in emrine uymamakla, yenilgiye bizzat kendiniz sebep oldunuz. Böylece, kazanmak üzere olduğunuz bir savaşı kendi elinizle kaybettiniz. Yoksa Allah, müminlere verdiği zafer ve yardım vaadini elbette yerine getirmişti. Hiç kuşku yok ki, Allah’ın her şeye gücü yeter.” (AL-i İmran 165)
YANGIN KADİM........© Haber Vakti
