menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Siyasette basiretin üzerine

338 0
26.06.2025

Bugün 1 Muharrem 1447. Bir haram ay biterken, yeni bir haram ay başlıyor. İslam’da “Haram Aylar (Eşhur-ül Hurum)” olarak bilinen 4 kutsal ay vardır. Bu aylar, (Zilkade/11.ay, Zilhicce/12.ay, Muharrem/1. ay ve Receb/7.ay) savaşın ve kavganın haram kılındığı, saygı gösterilmesi gereken mübarek aylardır. Haram aylar Kur'an-ı Kerim’de Tövbe Suresi, 36. ayette şöyle geçer: "Allah katında ayların sayısı, gökleri ve yeri yarattığı günden beri on ikidir. Bunlardan dördü haram aylardır..." Bu aylarda Müslümanlar Savaş ve kavga etmemek konusunda hassasiyet gösterirler. Kendileri haklı olsalar bile, açık ve yakın bir tehlike oluşturan bir saldırı olmadığı müddetçe kendileri saldırmazlar. Bu ayda Müslümanlar ibadetlerini artırırlar, Oruç tutarlar, sadaka verirler ve çokça tövbe istiğfar ederler..

Geçen hafta Trump İran-İsrail savaşı ile ilgili ani bir kararla ateşkes çağrısı yapmıştı. Şartları belli olmayan bir çağrı idi bu. Ateşkes başladıktan bir saat sonra İran’dan bir roket saldırısı olduğu gerekçesi ile İsrail İran’a füze yağdırdı. İran kendilerinin bir saldırıda bulunduğu iddialarını reddetse de, İsrail’in saldırılarının ardından İran da İsrail’e füze yağdırdı. Bu durum Trump’ı zor durumda bıraktı. Zaten Epstein dosyaları, bazı gizli, örtülü işlerin gerçeklerinin açıklanması konusunda Trump CIA ve FBI ile ders düşmüştü. O yetmiyormuş gibi bir de Faiz politikası yüzünden Fed’le ters düştü, Kongre onayı olmadan İsrail’e askeri yardımda bulunduğu gerekçesi ile Kongre üyeleri tarafından sert bir şekilde eleştirildi ve hakkında azil sürecinin başlatılması konusu bile gündeme geldi. Trump’ın kontrolü kaybettiği kendini çaresiz hissettiği ve öfkesi, korkusu ve ihtirasının esiri olan aklını doğru kullanmakta zorlandığı anlaşılıyor. AbD derin yapıları, Trump’ın bundan sonraki azil süreci ve ülkenin bu darboğazdan nasıl çıkması gerektiği konusunu tartışıyorlar. Trump ülke genelinde tam bir hayal kırıklığına yol açtı.

Gelinen noktada AbD İsrail’e silah sevkiyatını durdurdu deniliyor da aslında gayrı resmi olarak bu iş devam ediyordur. Resmi olması için Kongrenin onayı gerekiyor. Bu arda Trump’ın azil önergesi oylandı ve reddedildi. AbD yönetimi şaşkın ördek gibi, ne yapacağını bilmeyen şapşal yöneticilerin elinde oyuncak olmuş bir ülke, bizim media da, Erdoğan, NATO zirvesine katılan devlet başkanlarının hatıra fotoğrafında, “Tanrı’yı kıyamete zorlamak”tan söz eden bir topluluğun desteklediği, Satanist, Pedefolik, Siyonist, sözleri “İran’ı bombala, Camiye gidip onları taşlayacağım” diyen bir bir şarkının videosunu paylaşan, dün Gazze’yi tehcir etmekten söz eden, kendini kutsanmış biri zanneden palyaço bir emlak komisyoncusu ile aynı karede yer aldı, Erdoğan’la aynı masada yemek yedi, yarım saat da görüştü diye haber yaparak yandaş media ne yaptığını zannediyor ki. Erdoğan Trump’la konuştu da ne oldu? Konuşacak tabi, tatile gitmediler ki. Ne konuştu? Toplantı basına kapalıydı, 40 dakika sürdü. Erdoğan, Türkiye-AbD ilişkilerinin enerji, yatırım ve savunma sanayi alanlarında büyük potansiyele sahip olduğunu vurguladı. İki ülke arasındaki ticaret hacmini 100 milyar dolara çıkarma hedefi konuşulmuş. F-35 ve F-16 savaş uçaklarının alımı, ayrıca Kaan ve Hür jet uçaklarında kullanılan AbD yapımı motorların tedariki için izin talebini iletti. S400 için sınırlı ve kontrollü kullanım sözü verilmiş. Trump’ın çabalarıyla sağlanan ateşkesi memnuniyetle karşıladığı ve devamlı olması temenni edilmiş. Gazze’deki insani trajedinin bir an önce........

© Haber Vakti