Hay Allah!
Herşeyi gören, duyan, bilen hüküm sahibi bir Allah var.. Akıllardan ve kalplerden geçenleri eksiksiz yazan kiramen katibin var. Allaha ve ahiret gününe iman eden herkes bilir ki, Bu dünyada yaptıklarımızın ve yapmamız gerekirken yapmadıklarımızın, söylediklerimizin ve söylememiz gerekirken söylemediklerimizin hesabının verileceği bir gün var. Bu dünyada tartışıp durduğumuz şeylerin hakikatinin bizlere gösterileceği bir gün var. Kınayanların kınamalarına aldırış etmeden ve birilerinden bir menfaat beklentisi olmadan adil şahidler olanlara, Hakkın ve halkın gören gözü, işiten kulağı, tutan eli, haykıran sesi olanlara ne mutlu. Onlar pişman da olmayacaklar, mahzun da.
Bir belediye başkanının diplomasının tartışmasının ülke gündemini nasıl kilitlediğini biliyorsunuz. Bir iddianame hazırlanıyor, 400 Akademisyen ve 40 Milletvekilinin diploması ile ilgili şüphe konusu olan bir beyan iddianameye giriyor. Konu bir milletvekili tarafından mecliste gündeme getiriliyor, bu konu basında tartışma konusu oluyor. Ben de bir ay önceden diploma sahtekarlığı konusunu yazmışım. Diyorum ki, “3 ay sonra seçime var mısınız, 40 kadar milletvekilinin diploması şaibeliymiş. Bunlar ispatlanırsa, bu milletvekillerinin nitelikli, örgütlü, yüz kızartıcı suçtan 30 Milletvekilinin milletvekilliği düşürülürse, 3 ay içinde ara seçime gidilir. Halen TBMM de 8 sandalye boş. Türkiye nereye gidiyor?..” Ben erken seçime karşıyım, Türkiye’nin ekonomik durumunun bir seçim ekonomisini taşıyamayacağını düşünüyorum. Toplumdaki kutuplaşmanın da artmasından endişe ediyorum. Bunlar yazının bir uyarı mı yoksa bir eleştiri mi olduğunun bile farkında değiller.
Daha sonra dedim ki, “eğer milletvekilleri bu suçtan mahkum olursa, meclis oylama ile milletvekilliğini düşürmezseniz, diğer sahte diplomalıları bu durumda nasıl mahkum edeceksiniz?” Yasal bir zorunluluktan söz ediyorum. O “400 Akademisyen ve 40 milletvekili” ifadesi bana ait de değil. İstanbul Milletvekili Cengiz Çiçek, “Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın başlattığı ve iki iddianameyle genişletilen soruşturmaya atıfta bulunarak “şebekenin lideri olduğu öne sürülen Ziya Kadiroğlu'nun geçmişine dikkat çekerek, 400 akademisyen ve 40 milletvekilinin sahte belgelerle göreve başladığının ileri sürüldüğünü, BTK'nın açıklama yapmamasının güven krizini derinleştirdiğini ve Türkiye'nin bu tarz suçların üreticisi ve taşıyıcısı haline geldiğini belirtti”. Kaynak: ANKA. Yahu bilginin kaynağı İçişleri Bakanlığının soruşması sonucu savcılık dosyasına giren bir ifade.
İşin ilginç yanı 400 akademisyenden kimse rahatsızlık duymuyor, “40 milletvekilinden 22’si bu suça iştirak etmiş ise 8 boş koltukla ülke 90 gün içinde seçime gidebilir” diye bir uyarıda bulunuyorum. Bunlar benim yazımı okumamışlar, ya da okumuşlarsa anlamamışlar. Ya da trol aklı işte, yukarıdan da “saldır” emri gelince saldırıyorlar. Ben onları “AKP’nin Papatyaları” yazısının yayınında birkaç gün sonra, bir işaretin ardından nasıl topyekun saldırıya geçtiklerini biliyorum. “Bu şartlar oluşursa Türkiye 90 gün içinde seçime gider” demek bir yasal zorunluluğun ifadesidir.
Mehmet Emin Hoca’ya bir ara........
© Haber Vakti
