Boykot fıkhı
Müslümanın hayatına yön veren temel değer “İlahi rıza”dır. Mü’min, İman, ihlas, ahlak, muamelat, ibadet, zikir ve tefekkür yolu ile, ilim ve hikmet yolculuğunun sonunda Hakikat’a ulaşmak için gerçekler dünyasındaki basamaklardan yükselerek ahire yurduna ulaşır. Bu anlamda bir Müslüman için “hayat iman ve cihaddan ibarettir”.
Müslümanın hayatında esas alan fıkıhtır. Her şeyi fıkh’etmek, yani Allah’ın rızasına giden yolu keşfetmek zorundayız. Bu anlamda Boykotun da bir fıkhı olmalı, savaşın da siyasetin de ticaretin de bir fıkhı olduğu gibi. Ama aslında bu konu birçok kimsenin umurunda da değil.
Bizim her işimizi “Allah’ın emri, peygamberin gavli üzerine” yapmamız gerek. “İnmemiştir hele Kur’an, şunu hakkıyla bilin / Ne mezarda okunmak ne de fal bakmak için”. Ama gel de bunu insanlara anlat, Artık din de tarih de siyaset de magazinleştirildi. Özellikle din dedikleri şey bugün Geleneksel bir Kült’e dönüştürüldü. İkonomgrafik, seremoniyel ve ritüellerle süslenmiş “folklorik bir kültürel aidiyet” konusu. “Allah’ın dini”, yani bize seçtiği din böyle bir şey değil. Hz. Ademden, Hz. Muhammed’e (sav) tek din vardır, o da İslam’dır.
O dine göre, bir gemide, bir masum olsa, geri kalan hepsi de şaki olsa, o gemiyi batıramazsınız! İsrail’de, ya da düşman beldelerindeki, masumlar, mazlumlar, akıl ve erdem sahipleri, Allah’ın adı anıldığında kalpleri ürperenler aslında, malı, canı, sevdikleri, akıl-inanç ve nesilleri bizim himayemizde olmalı. Onlar aynı zamanda müellefetül gulub ve hılful Fudul kategorisinde birileri de olabilir. Biz “alemlere rahmet olarak gönderilen ahir zaman peygamberinin ümmetiyiz. Doğduğumuz ana babayı, toprağı, zamanı, derimizin rengi ve cinsiyetimizi biz seçmedik. Bundan dolayı üstün ya da geri olamayız. Bunu unutmayalım. Irkçılık ilk haram, ilk, günah ve ilk lanetti hak eden Şeytani bir iştir. Bir kavme olan düşmanlığımız bizi onlar hakkında adaletsizliğe sevk etmemeli. Bunlar genel kurallar. Bu değerlere saldıranlarla ise hesabımız var, Gazze örneğinde olduğu gibi.
Tekrar söylüyorum, bizim için boykot ömür boyu sürecektir. Haksızlıklara, zulme karşı her şeyimizle direnecek, karşı çıkacak, hesaplaşacağız. Bu iş kimden gelirse gelsin, kime yönelik olursa olsun. Düşman beldesinde dostlarımız olabilir, kendi yurdumuzda düşmanımız da olabilir. Hem zaten değil mi ki, Şeytan her yerde. Ve her nefiste Şeytanın sığınabileceği bir köşe vardır. İşte o zaman bir İbrahim, bir Haacer, bir İsmail olabilecek miyiz, Şeytan taşlamak için. Unutmayalım, Hz. İbrahim kendine gelen Şeytanı taşladı.. Hz. Hacer ve Hz. İsmail de öyle. Başkasının Şeytanını taşlamak, Şeytanın aynadaki yansımasını taşlamak gibidir.
İsrail’le savaş........
© Haber Vakti
visit website