menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

“Oyun'un rengi” belli oldu?

321 1
25.09.2025

BM, İns’in Şeytanı global politik Oligark’ların “Truva atı”, 5 çete’nin “tarassut kulesi” son zirvesinde “zırva”ların bini bir para. Konuşmalar kesiliyor, asansörler çalışmıyor, Promptıp’lar da öyle. “Lidercikler” ki aslan kesiliyor, kimi şirinlik muskaları takıp gelmişler, “metin yazarları”nın yazdıkları metinleri okuyorlar. Konuşmacıların neredeyse tümü için BM Genel Kurulu politik bir podyum, dünyaya seslenir gibi yapıp kendi ülke halkına sesleniyorlar. Orası siyaset pazarı, arenası, fuarı, defilesi, Show Center’ı… Ne derseniz deyin... Ve herkes kendi türküsünü çığırıyor ve sonra da bir arada iken kendi aralarında buluşmak için bir zemin oluşturuyor.

Erdoğan New York’a giderken Trump’a “dostum” dedi. Onun dostu olmadığını Trump da biliyor, kendi de. Ama adına “diplomasi” dedikleri, “Reel Politik siyaset putu”nun raconu böyle.

Her şey baştan inceden inceye planlanmıştı ama evdeki hesap bu defa çarşıya uymadı. Trump “Göreve geldiğimden beri 7 savaş bitirdim.” derken, Erdoğan “Ama Gazze ve Ukrayna’da savaş devam ediyor.” deyince ABD Dışişleri Bakanı Rubio patladı! Erdoğan’ın Gazze ve Sumud filosu konusunda söyledikleri Yahudi lobisini kızdırdı.

Bu arada Filistin’i tanıma balonu da patladı. Macron, Filistin’in tanınması ile Gazze sorunu bitmiştir derken, aslında artık muhataplarının Abbas olacağını söylüyordu. Macron BM Genel Kurulu’ndaki konuşmasında “Filistin devletinin tanınması Hamas için bir yenilgidir ve İsrail’in barış içinde yaşamasını sağlayacak tek çözümdür.” dedi. Bu söz aslında gerçek niyetlerini açıkça ortaya koyuyor. Abbas ise Hamas’ı terör örgütü ilan ediyordu ve Gazze direnişini kınıyordu. Endonezya Cumhurbaşkanı da Genel Kurul’da, Gazze’den önce İsrail’in güvenliğinin garanti edilmesi gerektiğini söylediği konuşmasını “Şalom” diye bitiriyordu.

ABD vize vermediği için BM toplantısına online katılan Abbas, konuşmasında şöyle dedi: “Hamas’ın 7 Ekim’de gerçekleştirdiği saldırıyı kınıyorum... Hamas’ın Filistin yönetiminde bir varlığı ve rolü olmayacak. Hamas’ın silah bırakması, silahlarını teslim etmesi gerekiyor. İsrail’in var olma hakkını kabul ediyoruz.” Tabii silah bırakma deyince, Hamas üyelerinin ve İzzeddin Kassam’ın teslim olması, savaş suçu ve terör faaliyetlerinden yargılanıp cezalandırılması gerekiyor.

Diğerleri ise başka ülkeye gitmek isterlerse buna izin verilecek. Kalmak isteyenler ise şehrin yeniden imarı için “şimdilik” Sina’ya gönderilecek. Bölgenin yerinden imarı işi Suudi Arabistan, BAE, Mısır, Ürdün, Türkiye ve Endonezya’ya verilecek. Daha sonra buraya dönmeleri mümkün olmayacağı belli olunca da bu ülkelerden hangilerine gitmek istiyorlarsa, onlara oralara gitmeleri için imkân oluşturulacak...

Dikkat ederseniz bu ülkeler arasında Lübnan ve Ürdün yok. Çünkü Ürdün’den ve Lübnan’dan Kürdistan ve Dürziler için toprak alınacak ve daha sonra da Ürdün’e Hicaz bölgesi verilecek.

Onun için Trump’un bu toplantılarda Veliaht Prens Selman’ı köşeye sıkıştırması gerekir. “Bu kadar toprak ona çok fazla.........

© Haber Vakti