EĞİTİMDE ESNEK MÜFREDAT MODELİ
21. yüzyılın hızla değişen dinamikleri, eğitim sistemlerinin de geleneksel kalıplarını sorgulamasına yol açıyor. Küreselleşme, dijitalleşme, yapay zekâ, iklim krizi, kültürel çeşitlilik ve işgücü piyasasındaki dönüşümler; bireylerin yalnızca bilgiyle değil, aynı zamanda beceri, yaratıcılık ve esneklikle donatılmasını zorunlu kılıyor. Bu noktada, katı, tek tip ve merkeziyetçi müfredat anlayışı yerine, öğrencilerin farklı ilgi alanlarını, yeteneklerini ve öğrenme hızlarını gözeten esnek müfredat anlayışı gündeme geliyor.
Esnek müfredat, tek bir öğretim şablonunun herkese uydurulmaya çalışılması yerine; öğrencilerin bireysel farklılıklarına, bölgesel ihtiyaçlara ve toplumsal beklentilere göre farklı öğrenme yolları sunmayı amaçlıyor. Bu model, eğitimde bireyselleşmeyi teşvik ederken aynı zamanda geleceğin belirsizliklerine karşı daha dayanıklı nesiller yetiştirmeyi hedefliyor.
Katı Müfredatın Sınırları
Bugüne kadar uygulanan merkezi müfredat anlayışı, eğitimde eşitliği sağlamak için önemli bir araç oldu. Her öğrenci aynı temel bilgiye erişme hakkına sahipti ve bu, fırsat eşitliğini destekleyen bir mekanizma işlevi gördü. Ancak çağımızda “herkese aynı elbiseyi giydirmek” yaklaşımı yetersiz kalmaya başladı.
Öğrencilerin farklı öğrenme stilleri dikkate alınmadığında, kimi öğrenciler potansiyelini ortaya koyamadan eğitim hayatını tamamlıyor.
Bölgesel farklılıklar göz ardı edildiğinde, kırsal bölgelerde yaşayan bir öğrenci ile büyükşehirde yaşayan bir öğrenci aynı koşullarda öğrenim göremiyor.
Mesleki yönelimler dikkate alınmadığında, iş gücü piyasasıyla eğitim arasındaki bağ zayıflıyor.
Bu nedenlerle,........





















Toi Staff
Gideon Levy
Tarik Cyril Amar
Stefano Lusa
Mort Laitner
Robert Sarner
Mark Travers Ph.d
Andrew Silow-Carroll
Constantin Von Hoffmeister
Ellen Ginsberg Simon