SALTANATIN KALDIRILMASI İLK DEFA ATATÜRK TARAFINDAN MI ORTAYA ATILDI? İŞTE TARİHSEL PERDE GERİSİYLE SALTANATIN KALDIRILMA SÜRECİ
Bugüne kadar saltanatın kaldırılması ile ilgili görüşler iki uçta incelenmiştir: Birinci görüş: “Asırlar boyunca başta Osmanoğulları olmak üzere tüm hanedanlar milletimizin egemenlik ve saltanatına zorla gasp ederek el koymuşlardı. Osmanlı döneminde de Osmanlı'dan önce de bu musallat olmalarını hep sürdürmüşlerdi. Şimdi de, Türk Milleti bu mütecavizlerin hadlerini ihtar ederek, egemenlik ve saltanatını, isyan ederek kendi eline açıkça almış bulunuyor. Bu bir oldu bittidir. Tüm hanedanlar halkımızı asırlardır hakir gördü, aşağıladı, köleleştirdi. Fakat 1 Kasım'da saltanatı kaldırarak kaderimize milletçe el koyduk. Zincirlerimizi kırdık.” şeklinde olurken bir diğer görüş ise “Bir gecede tarihimizi yok ettik, ruhsuzlaştık, kimliksizleştik. Murdar bir hale döndük. Saltanatı kaldıranlar bu yola böyle çıkmadı, saltanata bağlılık yemini etti ama yeminlerini bozdular. Hanedanı sürdüler, perişan ettiler” şeklinde dillendirilmiştir. Peki yıllara dayanan bir sürece dayanmamış, uzunca bir serencamı kendine temel edinmemiş, tarihsel bir perde gerisi olmayan bir kararın bir kişi tarafından “Ben yaptım oldu” mantığıyla bir gecede canı sıkılıp alabilmesi ve bunu kimseyle istişare etmeden zorla benimsetebilmesi ve kendi insiyatifiyle feshine karar verdiği bir kuruma da bunu dikte ettirmesi mümkün mü?
Bizce değil. Zira böyle bir bakış açısının bilimsellikten uzak olduğu vakıadır ki her toplum eşiğine geldiği veya içine girdiği toplumsal süreçlere uygun kurumları ve ideolojiyi kabul eder veya miadını doldurmuş teşekkülleri, kurumları fesheder. Ayrıca bir gecede alınan bir sistemi, bir kurumu fesih kararı eğer tarih ve düşünce bakımından bir perde gerisine sahipse ancak sağlam temellere oturabilir. O yüzden de Türkiye'de cumhuriyet kökleşebilmiş ve padişahlığı getirmek isteyen kimse kalmamıştır. Dahası Osmanlı Hanedanı’nın kadın üyelerinin ülkeye giriş yasağı kaldırılıp Türkiye’ye döndüğü zaman birçoklarınca sevgi ve saygı ile karşılanmışlar, fakat kralcılık düşüncesi gibi bir düşünce veya davranış akıllara ve gönüllere gelmemişti.
Bundan daha mühim olarak saltanatın kaldırıldığı 1922 yılından itibaren 45 yıl içinde Osmanlı şehzadeleri arasında tekrar tahta geçmek için teşebbüste bulunan bir tek........





















Toi Staff
Gideon Levy
Tarik Cyril Amar
Stefano Lusa
Mort Laitner
Sabine Sterk
Robert Sarner
Andrew Silow-Carroll
Constantin Von Hoffmeister
Ellen Ginsberg Simon
Mark Travers Ph.d