Evlilik için öncesinde bilinmesi gerekenler
Evlenilmek istenen kişinin değer yargılarının ve manevi olarak yaşamak istediği duyguların bilinmesi gereklidir. Evlenilecek kişinin diğer eş adayına ne yaşatacağının az çok öngörülmesi önemlidir.
Evlenilmek istenen kişinin sigara ve alkol kullanıp kullanmadığı, kullanıyorsa ne sıklıkta ve ne düzeyde kullandığı ve bağımlılığın ne düzeyde olduğu bilinmelidir.
Evlenilmek istenen kişinin kumar oynayıp oynamadığı, kumar borcunun olup olmadığı bilinmelidir. Benzer şekilde at yarışı veya farklı şans oyunları oynayıp oynamadığı da sorulmalıdır.
Evlenilmek istenen kişinin uyuşturucu madde kullanıp kullanmadığı bilinmek zorundadır.Halihazırda uyuşturucu ve/veya uyarıcı madde kullanmasa dahi geçmişte kullanıp kullanmadığıve uyuşturucu ve/veya uyarıcı madde bağımlılığının olup olmadığı sorulmalıdır. Madde kullanan ya da bağımlılığı olanlardan uzak durulması gereklidir.
Evlenilmek istenen kişinin adli sicil kaydının, arşiv kaydınınve öncesinde cezaevi geçmişinin olup olmadığı, kesinleşmiş mahkumiyeti var ise bunun sebebi ve kaynağı mutlaka sorulması gerekenler arasındadır.
Evlenilecek kişinin daha öncesinde evlenip evlenmediği, evlenip boşandıysa boşanma nedeni ve ister evlilik içiister evlilik dışı olsun çocuklarının olup olmadığı öğrenilmek zorundadır. Zira bunun (nafaka, velayet, kişisel ilişki tesisi gibi) Aile Hukuku ve (mirasçılık ilişkisi gibi) Miras Hukuku olmak üzere çok yönlü ve çok sayıda hukuki ve fiili sonuçları bulunmaktadır. Hatta gerektiğinde boşanma dava dosyası dahi görülmelidir. Ancak her durumda boşanma sebebi bilinmelidir. Bu sebep zinaya mı, şiddete mi, haysiyetsiz hayat sürmeye mi yoksa yalnızca fikir uyuşmazlığına dayalı anlaşamama sonucu ayrılma mı? Elbette bunlar büyük önem arz etmektedir.
Evlenmek istenen kişinin bulaşıcı ve/veya genetik hastalığının olup olmadığı bilinmelidir.
Evlilik planları ve hazırlıkları yapılmadan önce eş adayının çocuk isteyip istemediği veya ne zaman istediği sorulmalıdır.Örneğin hiçbir zaman çocuk istemeyen eşler olduğu gibi evlenir evlenmez çocuk istemeyen ancak ilerleyen yıllarda düşünenveya evlendikten kısa bir süre sonra çocuk isteyen kişiler olabilmektedir. Evlendikten sonra eşlerden birinin çocuk istemesine rağmen diğerinin istememesi halindeyse, bu karşılıklı fikir ve beklenti uyumsuzlukları ve uyuşmazlıkları, eşleri boşanmaya kadar götürebilmektedir. Örneğin eşlerden biri, diğeri için "Beni anne/baba olma hakkımdan mahrum etti" “Eşim yüzünden analık/babalık duygusu yaşayamadım" “Eşim istemediği için benim bir çocuğum olamadı” diyebilmektedir. Buradan da görüldüğü üzere evlilik öncesinde çok fazla hususun konuşulması ve bilinmesi gerekmektedir.
Evlenilmek istenen kişinin dini inancının olup olmadığı ve dini inancı var ise hangi dine mensup olduğu bilinmesi gereken en önemli hususlardan ve detaylardan bir tanesidir ve mutlaka öğrenilmelidir. Elbette herkesin dini inanç ve ibadet özgürlüğü vardır. Ancak konu evlilik olduğunda durumlar eşler açısından fazlasıyla önem arz etmektedir. Zira dini duygular, kişilerin manevi dünyalarında ve yaşamlarında oldukça etkilidir. Örneğin namaz kılıp oruç tutan bir kişinin iftar saatini beklediği esnada,Ramazan Ayında evde içki içmek isteyen diğer bir kişinin evliliği,eşlere ne kadar huzur ve mutluluk getirecektir? Ya da bu kişilerin birbirleriyle evlilik yapmaları ne kadar doğru ve yerindedir? Bu ve bunun gibi örnekler elbette çoğaltılabilir. Evlilik yapılırken mutlak surette dini inançlar ve hassasiyetler gözetilmeli ve evlilik buna göreyapılmalıdır. Başka bir örnekle devam edilmesi gerektiğinde, resmi nikahtan sonra imam nikahının da yapılmasını isteyen eş ile imam nikahına karşı olan ve hiçbir şekilde istemeyen eşin durumları içinden çıkılmaz bir hale dönüşecektir.Eşlerin dini inancı müşterek çocuklar bakımından da son derece önemlidir. Zira 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 341. maddesi uyarınca çocuğun dinî eğitimini belirleme hakkı ana ve babaya aittir. Ana ve babanın bu konudaki haklarını sınırlayacak her türlü sözleşme geçersizdir. Ergin,dinini seçmekte özgürdür. Buradan da görüldüğü üzere ana ve babanın birbirinden farklı dinlere mensup olması veya bir eşin belirli bir dine inanması, diğer eşinse hiçbir dine inanmaması ve çocuğun dini eğitimi konusundaeşlerin fikir uyuşmazlığına düşmesi halinde, eşler arasında büyük sorunlar yaşanacaktır. Örneğin eşlerden birinin çocuğun camiye gitmesini ve Kur’an-ı Kerim öğrenmesini istemesine rağmen, diğer eşin çocuğu kiliseye........
© Haber Expres Gazetesi
