menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Belediyelerin Desteklediği Harika Çocuklar

11 0
wednesday

Bazen bir haber düşer önüme; siyaset, ekonomi, kavga gürültü arasında insanın omuzları bir anlığına gevşer. Okurken durur, nefes alırsın. Muğlalı bir çocuğun, Elif Kayra Taşkaya’nın, dünyanın dört bir yanından binlerce eserin katıldığı bir yarışmada “Mayors for Peace Genel Sekreteri Ödülü”nü kazanması benim için tam olarak böyle bir haberdi. Sadece bir başarı hikâyesi değil, geleceğe dair güçlü bir işaret gibiydi.
Çünkü bugünlerde barış kelimesi bile ağır geliyor insana. Dünya yanıyor. Haritalar çatışmalarla anılıyor. Çocukların büyümesi gereken yaşlarda sirenler, silah sesleri duyuluyor. Tam da böyle bir zamanda, bir çocuğun kâğıda eğilip “barış” çizmesi… Hem de bunu Japonya’dan Muğla’ya uzanan bir kardeşlik hikâyesiyle anlatması… Bana sorarsanız bu, alınan ödülden çok daha büyük bir anlam taşıyor.
Elif Kayra’nın çizdiği şey sadece bir resim değil. Anlattığı şey aslında çok sade ama çok derin. Japonya’nın turuncu balıklarıyla Muğla’nın bacalarını kardeş yapmak… Okyanusla ormanı, balıkla bacayı, uzak coğrafyalarla bu toprağı aynı resimde ve aynı kâğıtta buluşturmak, “biz” olabilmeyi anlatmak… Çocukların dünyaya nasıl baktığını hatırlatıyor bize. Ayrım yapmadan, kimlikler üretmeden, ötekileştirmeden. Biz büyüklerin unuttuğu, kaybettiğimiz ne varsa, onların kaleminde tertemiz bir zihinle hâlâ capcanlı duruyor ve yaşıyor.
O yüzden bu haberi sadece “bir çocuk ödül aldı” diye okumak büyük haksızlık olur. Bu hikâye, gençlere ve sanata güvenildiğinde neler olabileceğinin somut bir kanıtı. Aynı zamanda da yerel yönetimlerin, özellikle belediyelerin bu hikâyenin neresinde durduğunu gösteren güçlü bir örnek.
Muğla Büyükşehir Belediyesi’nin Mayors for Peace ağına üye olması ilk bakışta teknik bir detay gibi durabilir. Ama aslında bu üyelik, barış, kültür, sanat ve çocuk odaklı uluslararası projelere açılan bir kapı. Elif Kayra’nın bu yarışmaya katılması, resmini dünyanın dört bir yanındaki jüri üyelerine ulaştırabilmesi, işte bu vizyonun bir sonucu. Yani bu başarı yalnızca bireysel bir yeteneğin değil, o yeteneğe alan açan bir anlayışın ürünü.
Burada kendimize dürüstçe sormamız gereken bir soru var:
Biz gençlere gerçekten güveniyor muyuz?
Yoksa “gelecek onlar” deyip bugünü onlardan esirgiyor muyuz?
Bir çocuğun resmini ciddiye almak, onun hayal dünyasına........

© Haber Ege