GENÇLİĞİN OMUZUNDAKİ AĞIR YÜK VE TÜRKİYE’NİN GÖRMEK İSTEMEDİĞİ GERÇEK
Türkiye’de genç olmak, çoğu zaman büyük idealler ve süslü söylemlerle ifade edilmektedir.“Ülkenin geleceği gençlerdir” ya da “Gençler bizim umudumuzdur” denildiğinde, kulağa umut vadeden bir gelecek tablosu çizilmekte ancak bu sözlerin gölgesinde, gerçeğin çok daha sert ve yakıcı olduğu görülmektedir.
Günümüz Türkiye’sinde gençlerin önemli bir bölümü, hayal ile gerçek arasında sıkışmış, ne eğitimde ne de istihdamda kendine yer bulabilmiş bir kuşak olarak karşımızda durmaktadır.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, her dört gençten biri ne eğitimde ne de istihdamda yer bulabiliyor.“NEET” olarak adlandırılan (Not in Education, Employment, or Training) bu gençler, yalnızca bireysel hayal kırıklıklarıyla değil, aynı zamanda toplumsal düzeyde kaybedilen bir potansiyelin de simgesi olmaktadırlar. Kahvehane köşelerinde, işsizliğin ve belirsizliğin pençesinde vakit tüketen, aile evlerinde umutsuz bekleyişe gömülen milyonlarca genç, aslında Türkiye’nin geleceğine dair en büyük risk faktörlerinden birini oluşturmaktadır. Bugün OECD ülkelerinin pek çoğunda gençler arasında -15 bandında seyreden bu oran, Türkiye’de % düzeyine ulaşmıştır. Yani Türkiye’de gençlerin dörtte biri, geleceğe dair hiçbir üretken kanal bulamadan yaşamını sürdürmektedir. Bu tablo, yalnızca ekonomik değil, aynı zamanda sosyolojik ve psikolojik bir krizin de göstergesidir.
Bu bağlamda geniş bir pencereden baktığımızda, genç işsizliğinin yapısal bir sorun hâline gelmesinde birkaç önemli dinamiğin rol oynadığını görmekteyiz. Bunları maddeler halinde ifade edecek olursak;
Eğitim-İstihdam Uyuşmazlığı: Üniversiteler hızla çoğalmış, fakat iş gücü piyasasının ihtiyaçlarıyla uyumlu bir eğitim modeli geliştirilememiştir. Nitelik ve işlevsellik eksikliği, gençleri mezun olduktan sonra işsizlik kuyusuna sürüklemektedir.
Güvencesiz Çalışma ve Düşük Ücret: Çalışabilen gençlerin önemli bir kısmı kayıt dışı, geçici veya esnek çalışma biçimlerine mahkûm edilmektedir. Bu durum, “çalışan yoksulluğu” olgusunu doğurmuştur.
Liyakat Eksikliği: İşe giriş süreçlerinde liyakatin geri plana itilmesi, gençlerin emeklerinin ve eğitimlerinin........





















Toi Staff
Gideon Levy
Tarik Cyril Amar
Stefano Lusa
Mort Laitner
Robert Sarner
Mark Travers Ph.d
Andrew Silow-Carroll
Constantin Von Hoffmeister
Ellen Ginsberg Simon