menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

GÖRÜNMEYENİ GÖREBİLMEK; ELİNİZDEKİ ELMASI KEŞFEDİN

9 0
19.06.2025

Her çocuk bir dünyadır. Her biri farklı yollarla öğrenir, farklı biçimlerde düşünür, farklı şekillerde ifade eder kendini.

Ancak eğitim sistemimiz çoğu zaman herkesten aynı kalıba uymasını bekler. İşte tam bu noktada, “öğrenme güçlüğü” gerçekliği devreye girer.

Öğrenme güçlüğü (disleksi, diskalkuli, disgrafi gibi alt türleriyle), zekâ düzeyi normal ya da normalin üstünde olan bireylerde, dinleme, okuma, yazma, anlama veya matematik gibi temel akademik becerilerde yaşanan nörolojik kaynaklı sorunları ifade eder.

Bu durum, bir çocuğun tembel ya da ilgisiz olduğu anlamına gelmez. Tam tersine, bu çocuklar çoğu zaman çok çaba göstermelerine rağmen hak ettikleri başarıya ulaşamazlar.

Bu da zamanla özgüven kaybı, okuldan soğuma ve duygusal sorunları beraberinde getirebilir.

Bilimsel araştırmalar, öğrenme güçlüğünün genetik bir altyapıya sahip olduğunu ve beynin bilgiyi işleme biçimindeki farklılıklardan kaynaklandığını ortaya koyuyor. Örneğin, disleksi sorunu yaşayan çocukların beyinlerinin dil merkezlerinde bazı bağlantı farklılıkları olduğu görülmüştür.

Bu çocuklar harfleri karıştırabilir, kelimeleri yanlış okuyabilir, ama bu onların öğrenemeyeceği anlamına gelmez. Sadece öğrenme yolları farklıdır.

Küçük bir çocuk düşünün. Kalemi eline alıyor, başını........

© Günışığı Gazetesi