Her insan, görünür ya da görünmez, bir kimlik arayışının yolcusudur. Hayat dediğimiz bu uzun ve dolambaçlı yolda, “Ben kimim?” sorusunun cevabını ararken kimi zaman durur, kimi zaman savrulur, kimi zaman da kendi yolunu bulur. Psikolog James Marcia, bireylerin kimlik gelişim süreçlerini altı farklı “kimlik statüsü” ile sınıflandırarak bu yolculuğun haritasını çizmiştir. Marcia’nın kuramı; bireyin karar alma, kriz yaşama ve araştırma yapma düzeylerine göre şekillenen bir kimlik yapılanmasını ortaya koyar. Her statü, çevremizde sıkça karşılaştığımız kişilik örüntülerine işaret eder.

Başarılı Kimlik – Krizden Doğan Kendi Yolun

Bu statüdeki bireyler, hayatlarının bir döneminde kimlik krizi yaşarlar. Ne olmak istediklerini, hangi değerlere inanacaklarını sorgularlar. Bu sorgulama sürecini aktif bir araştırmayla destekleyerek sonunda bilinçli kararlar alırlar.

Örneğin, ailesi mühendis olmasını isteyen bir gencin kendi tutkusunu keşfederek ressam olma yolunu seçmesi bu statüye örnektir. İçsel çatışmasını yaşar, mücadele eder ama sonunda kendi benliğini inşa eder. Başarılı kimlik; özgür iradenin, farkındalığın ve sorumluluğun birleşimidir.

İpotekli Kimlik – Başkasının Hayatı Üzerine Kurulmuş Bir Kimlik

Bu statüdeki bireyler kimlik krizi yaşamazlar; çünkü kararlarını çoktan başkaları vermiştir. Aile, toplum ya da otorite figürleri onlar adına düşünür, onlar da bu yoldan sapmazlar.

“Babam doktor, ben........

© Günışığı Gazetesi