Çin’in Sınır Ötesi Ticaret Stratejileri
Çin, 1980’lerde başlattığı reform ve dışa açılma politikalarıyla küresel ekonomi sahnesinde hızla yükselmiş, bugün dünya ticaretinin ’ini kontrol eden bir süper güce dönüşmüştür. Bu yükselişin temelinde, sınır ötesi ticaret stratejilerinin ekonomik ve jeopolitik hedeflerle entegre edilmesi yatar. 2013’te başlatılan BRI, 1 trilyon doları aşan yatırımlarla 140 ülkeyi kapsayan bir küresel ağ projesidir. Bu girişim, Çin’in “altyapı diplomasisi” aracılığıyla ekonomik bağımlılık yaratma stratejisinin bir yansımasıdır. Örneğin, Pakistan'daki Gwadar Limanı veya Kenya'daki Nairobi-Mombasa Demiryolu gibi projeler, Çin’in lojistik koridorlarını kontrol etmesini sağlarken, borçlanan ülkeler üzerinde politik etki alanı oluşturur. Dünya Bankası’na göre, BRI ülkelerinin Çin’e borcu 2023 itibarıyla 385 milyar doları aşmıştır. Ancak, Sri Lanka’daki Hambantota Limanı’nın Çin’e 99 yıllığına kiralanması gibi örnekler, “borç tuzağı” eleştirilerini de beraberinde getirmiştir.
Üretimin Coğrafi Kaydırılması: Tarifelerden Kaçış
ABD-Çin ticaret savaşları (2018-2020) ve artan gümrük tarifeleri, Çin’i üretim tesislerini Vietnam, Endonezya ve Meksika gibi ülkelere kaydırmaya zorlamıştır. Örneğin, Çin’in Vietnam’daki doğrudan yabancı yatırımları 2022’de 2.1 milyar dolar seviyesine ulaşmıştır. Bu strateji, Çin’in “Çin 1” modeliyle........
© Günışığı Gazetesi
