menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

BAĞIMLILIKLAR: SÖYLENMEMİŞLERİN SESSİZ ÇIĞLIĞI

15 0
27.04.2025

Bağımlılık, yüzeyde sadece bir irade zaafı ya da kötü bir alışkanlık gibi görünse de aslında ruhun derinlerinde yankılanan çözülmemiş hikâyelerin fısıltısıdır. Bağımlılıklar, görünmeyen bir acıyı dindirmek, tamamlanmamış bir duygusal boşluğu doldurmak ya da geçmiş kuşaklardan taşınan yükleri taşımaya devam etmek için bilinçsizce verilen bir mücadeledir. Her bağımlılık, ilk bakışta anlaşılmayan ama davranışlarda kendini belli eden bir kökene sahiptir.

Bağımlılık kavramı, “söylenememiş” olanla; geçmişte dile getirilemeyen, bastırılan duygularla ve unutulmak istenen travmalarla doğrudan bağlantılıdır. Tıpkı bir annenin yasını tutamamış bir çocuğun büyüdüğünde nedensiz bir kaygı hissetmesi gibi, bağımlılık da geçmişte çözülemeyen duygusal hesapların bedene ve zihne bıraktığı bir izdir.

Peki bir bağımlı, gerçekte neyden kaçıyor?

Hangi eksik hikâye onun hayatını perde arkasından yönetiyor?

Madde kullanımı, obsesif davranışlar, kompulsif alışkanlıklar — hepsi daha derin bir suskunluğun yankısıdır:

Uyuşturucu bağımlılığı: Sadece kimyasal bir kaçış değil, kimi zaman çocuklukta yaşanan duygusal ihmalin ya da ezici bir otorite figüründen kurtulamamış bir ruhun özgürlük arayışıdır. Örneğin bir çocuk, sürekli aşağılanarak büyüdüyse, kokainin geçici özgüven hissinde o eski ezilmişliğin intikamını bulmaya çalışabilir.

Alkol bağımlılığı: İçinde taşınan, dillendirilemeyen yasın bir başka formudur. Babası tarafından hiç onaylanmamış bir adam, her kadehte babasının sevgisizliğini unutmaya........

© Günışığı Gazetesi