AYLAK ZOMBİLER ÇAĞI
Dünyanın sonu bir anda gelmez. Adım adım gelir; önce semboller çürür, sonra kurumlar, sonra insanlar. Thorstein Veblen’in 1899’da yazdığı Aylak Sınıfın Teorisi tam da bu çürümenin sosyolojik anatomisini çıkarmıştı. O, üretmeyen ama tüketen, gösterişle var olan bir sınıfın yükselişini anlatıyordu. Bu sınıf, asalaklığını medeniyetmiş gibi süsleyerek dayatıyordu. Gösteriş için tüketim yapan bu sınıf, yalnızca ekonomik değil; kültürel ve ahlaki bir çöküşün de öncüsüydü.
Aradan geçen yüzyılı aşkın sürede bu “aylak sınıf”, lüks tüketimin, spekülatif finansın ve sosyal medyada filtrelenmiş hayatların yeni temsilcisi haline geldi. Özellikle Trump döneminin ulusalcı ekonomi politikaları –ki en çok tartışılanı Çin’e uygulanan tarifelerdi– bu sınıfın güç savaşlarını sahneye koydu. Ancak Trump’ın korumacı politikaları sadece Çin’i değil, küresel tedarik zincirlerini ve en kırılgan yapılar olan türev piyasaları da........
© Günışığı Gazetesi
