menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

ALTINI OLAN KURALI KOYAR: BİR SÖZÜN POLİTİK, EKONOMİK VE MİTOLOJİK ARKA PLANI

12 14
21.04.2025

Donald Trump’ın söylemleri çoğu zaman yalnızca politik retorik olarak kalmaz; Amerikan halkbilinci, ekonomik çıkarlar, emperyal tahayyüller ve derinlere kök salmış mitolojik imgelerle iç içe geçmiş bir düşünsel arka planı da açığa çıkarır. 20 Nisan’daki konuşmasında sarf ettiği “Altını olan kuralı koyar” (He who has the gold makes the rules) ifadesi de bu bağlamda sadece yüzeysel bir neoliberal tespit değil, Batı uygarlığının iktidar, zenginlik ve meşruiyet üzerine kurulu anlatılarına bir kapı aralar.

“Altın Kural”ın İdeolojik Yeniden Yazımı

İngilizce’de “The Golden Rule” olarak bilinen ve “Başkalarına sana davranılmasını istediğin gibi davran” biçiminde ifade edilen ahlaki ilke hem dini hem de seküler etik sistemlerde uzun bir süredir evrensel değer olarak kabul edilir. Ancak Trump’ın ifadesi, bu ahlaki öğretiyi alaycı biçimde ters yüz eder. “He who has the gold makes the rules” – yani “Kimin altını varsa, kuralları o koyar” – söylemi, etik normları ekonomik güçle yer değiştirerek pragmatizmin yeni ahlakı haline getirir.

Bu söylem biçimi, yalnızca bir şaka ya da ironi değil; aynı zamanda ideolojik bir araçtır. Kapitalist söylemin merkezinde artık etik davranış değil, mülkiyet ve kaynak kontrolü vardır. Kural, paraya göre yazılır; ahlak, güç karşısında sessizleşir.

Tıpkı George Orwell’in “Hayvan Çiftliği”nde geçen “Bütün hayvanlar eşittir ama bazıları daha eşittir” sözünde olduğu gibi, bu da eşitlik vaadinin içinin güç eliyle boşaltıldığını gösterir.

Janus’un Yüzleri, Altın Kapılar ve İktidarın Geçitleri

Roma mitolojisinde Janus, geçişlerin, başlangıçların ve zamansal ikiliklerin tanrısıdır. Yüzünün........

© Günışığı Gazetesi