BARIŞ, “HEMEN ŞİMDİ” MÜMKÜN MÜ?
Hani hep “barış da barış” denilerek dillere pelesenk ediliyor ya! Barışın altyapısının örüntüsü, kültürü olması gerekir. Nasıl ki evinizin balkonunda hem sizin içiniz şenlensin, hem de gören başka gözlerin içi ferahlasın diye saksı çiçeği özenle bakılıp yeşertiliyorsa, barış da bu şekilde ihtimam ister.
Ez cümle “Barış” ya da “Aşîtî” dediğimiz, “hemen şimdi” bugünden yarına hallolması mümkün bir şey değil. Barış dediğimiz hem öğretilmesi hem de öğrenilmesi gereken, adım adım sükunetle örülecek bir süreçtir. Çünkü bir daha savaşa yelteninmesin diye!
Hakikat zırhına bürünmüş insanlık suçu kategorisindeki büyük katliamlar, ne kadar paklanmaya çabalanırsa çabalansın çıplak hakikatin bedenine çarpıp faş oluyor. Bunu evet deneyimleyerek öğrenmiş olduk artık.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan konuşmasında “Beyaz toroslar, faili meçhuller, Diyarbakır cezaevi, çocuğu ile Kürtçe konuşamayan baba”dan söz ederek yürünecek yola AK Parti ve MHP’nin yanına DEM’i de kattı ya! Bir önceki paragraf buna dibacedir…
........
© Güneydoğu Ekspres
