menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

“Türkiye Yüzyılı”

18 0
27.05.2025

Tarih boyunca otoriter veya otoriterliğe özenen liderler, iktidarlarını pekiştirmek ve halkın desteğini almak için “altın çağ” vaatlerine sıkça başvurdular. Bu vaatler, genellikle toplumsal krizlerin yaşandığı dönemlerde, halkın umutsuzluğunu gidermek için bir kurtuluş umudu olarak sunuldu. Ekonomik zorluklar, toplumsal kutuplaşma ya da dış tehditler gibi sorunlar karşısında, liderler halkı tarihsel bir “yeniden doğuş”a çağırmaktan medet umdular.

Adolf Hitler mesela, Almanya’yı yeniden büyük yapma hedefiyle, “Bin Yıllık Reich” vaat ederken, Benito Mussolini “Yeni Roma İmparatorluğu” söylemiyle İtalya’yı eski Roma İmparatorluğu’nun gücüne kavuşturmaktan dem vuruyordu. Josef Stalin ise “Sosyalizmin Zaferi ve Komünist Cennet” adı altında işçi sınıfı öncülüğünde eşitlikçi bir toplum vadediyordu.

Günümüzde de Donald Trump “Make America Great Again” sloganıyla ABD’ye yeni bir “Altın Çağ” sözü veriyor. Vladimir Putin, Sovyetler Birliği’nin yıkılışının bin yıllık tarihin ürünü olan Büyük Rusya’nın sonunu getirdiğini söyleyerek “Büyük Rusya / Avrasya İmparatorluğu” özlemini dillendiriyor. Xi Jinping, Çin’in 2049’da tam anlamıyla süper güç olması anlamına gelen “Çin Rüyası / Büyük Yeniden Doğuş” hedefini gösteriyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan da Türkiye’yi 21. yüzyılın lider ülkelerinden biri yapmak hedefiyle “Türkiye Yüzyılı” kavramını ortaya atıyor.

Bütün bu ütopyaların ortak özellikleri, geçmişe özlem içermesi, milliyetçiliğin köpürtülmesi,........

© Gazete Pencere