menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

İleri demokrasinin ileri demokratları…

15 0
13.04.2025

Ben demokraside azınlıkta kalanların hakları korunur, kollanır zannediyordum. Ama ‘ileri demokrasi’ bana öğretti ki azınlıkta kalanlar için ‘hak’ diye bir şey olmazmış. Hak dediğimiz şey ‘millet iradesi’ denilen çoğunluğa aitmiş. Esas olarak da kimin haklı kim haksız olduğunu çoğunluğun seçtiği temsilci(ler) belirlermiş.

Geçen hafta AKP tarafından tanımlanan ‘ileri demokrasi’ kavramın ne olduğunu anlamaya çalıştık. Siz ne anladınız bilmem ama benim anladığım şu: ‘İleri Demokrasi Yolculuğu’ kitabını yayımlamış olan AKP sayesinde demokrasimiz o yolculukta kadar ilerlemiş, o kadar uzaklara gitmiş ki… Artık demokrasiyi görmemiz hayal olmuş.

Ama merak etmeyin. Biz göremesek de ilerisinden vazgeçtik sade demokrasiyi bile sezemesek de değerini anlayamasak da bunları bizim yerimize yapabilen bir sürü ‘ileri demokrat’ var bu ülkede. Neyse ki varlar da bizi büyük demokrasi cehaletimizden uyandırıyorlar.

Ben millet iradesi kavramını şöyle biliyordum: Sözün millette olması, yani milletin her bir ferdinin özgürce fikrini ve duygularını söyleyebilmesi. Ülkenin idari işlerini yürütsün, milletin refahı için politikalar üretsin diye seçtiği kişileri, gerektiğine eleştirip uyarabilmesi, onlara yön verebilmesi. Bilge bir adamın söylediği gibi, egemenliğin kayıtsız şartsız millete ait olması.

Meğer ileri demokrasi olunca öyle olmuyormuş. İleri demokraside ‘millet iradesi’ dediğimiz şey sandıktan çıkan oy sayısıymış. Kim daha fazla oy alırsa ‘O’nun dediği olurmuş. ‘O’nun dediğine de ‘millet iradesi’ demek gerekirmiş. Sandıkta daha kalabalık olan bütün haklara sahip olur, yeterli kalabalığı toplayamayanlar hak, hukuk, adalet diye kıvranırlarmış.

Ama bu iş her seçimde aynı değilmiş. Öyle her seçilenin aldığı oy ‘millet iradesi’nden sayılmazmış. “Hiçbir şey olmadıysa bile kesinlikle bir şeyler olduysa…” oradaki oylar millet iradesini yansıtmazmış. Böyle durumlarda seçimin hepsini değilse de üçte birini tekrarlamak, olmazsa seçilenin yerine kayyım atamak ‘ileri demokrasi’nin gereğiymiş.

Ben demokraside azınlıkta kalanların hakları korunur, kollanır zannediyordum. Ama ‘ileri demokrasi’ bana öğretti ki azınlıkta kalanlar için ‘hak’ diye bir şey olmazmış. Hak dediğimiz şey ‘millet iradesi’ denilen çoğunluğa aitmiş. Esas olarak da kimin haklı kim haksız olduğunu çoğunluğun seçtiği temsilci(ler) belirlermiş.

Ben yine demokrasiyi -en azından temsili demokrasiyi- büyük bir saflıkla ‘halkın kendi iradesiyle seçtiği idareciler aracılığıyla kendini yönetmesi’ zannediyordum. Ama ileri demokrasi bana öğretti ki, halk her ne kadar idareciyi seçebilse de seçtikten sonra ‘O’na biat etmeliymiş. İşte buna ‘millet iradesi’ denirmiş.

Bana, yanlış bildiğim ‘millet iradesi’ kavramının doğrusunu öğrettikleri için ileri demokrasinin ileri demokratlarına çok teşekkür........

© Gazete Pencere